İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Cumartesi, Ağustos 31, 2013

Sıradan Bir Gecede

En sıra dışı sıradanlık etrafımızda kol geziyor. Kol kolayız haberimiz yok. Bir aradayız ama farkında değiliz. Hep şimdi sırası değil diyoruz. Sıradan kılıyoruz yaşamı. Daha sırası değil derken sıramız geliveriyor. Sıramızı savmak, sıra dışı olmak istiyoruz ama çok geç diyor hayat, sıradan almaya devam ediyoruz. Sıra dışı bir hikaye yazmak ister her yazar. sıra dışının malzemeleri aslında sıradandır. Sıradan bir sokak yeterlidir. Sıradan bir adam ve sıradan bir kadın da. Yeter ki sıradanlığın özgürlüğünü hissedebilsinler. Gün göze batmaya çalışmıyor. Kendi sıradan güzelliğini denize öylece bırakıyor. Onu sıra dışı yapan başkaları. Başkaları olmadan o çok sıradan. O kendine armağan.

Dalgalı Saçlarının Kıyısında

Gerçekliğinin üzerinden yıllar geçti. O anın acılarının, sevinçlerinin, dehşetinin ve ihtişamının üzerinden yıllar geçti. Sıradan bir günü sıra dışı kılan o andan uzaklarda hayat akışına devam ederken farklı masaların etrafında sessizlik birikiyordu. Sessizlikten unutulmamak için hikayelere sığınmış sözcüklerin bir araya getirdiği çağrışımlar eksikti. Sonsuzlukta eksilen anlardan ötede hep bir hikaye doğuyordu. Yorgun bir zihnin müzik eşliğinde derlediği, zamana açılan bir pencereden görünen sözcükler. Detaylarından kurtulmuş, kışkırtıcı birkaç söz. Tüm detayların arasında yorgun bir adam. Yüzü zaman aşımına uğramış bir yazar. Alabildiğine yeşil desem, alabildiğine mavi. Seni içine alır mı o hayal? Hayaller boyanırken göz yaşı katılmış renklerden bir gökkuşağı yerleşiverse yağmur sonrası güneş açmış zamana. Hızlı adımlarla , telaşlı sokağı geçse bir kadın. O kadının saçları, o kadının gözlerindeki an, o kadının adını unutan zaman. Küçük bir dokunuşla, yemeğe hafifçe tuz eker gibi sözcükleri hikayeye serpmek ve içinde hayatın tadında eriyip, yitmek. O adam, o kadın, adlarındaydılar. Seslenildiler, seslendiler. Duydular, duyulmadılar. Sözcüklere hayat veren bir nefesin fısıltısı koynunda. Biliyorum daha fazlasını duymak istiyorsun. Daha fazlasına kudretim yok. Fazlasından eksik bir hikayede fırsat buldukça görünüp kaybolanda , çocukça ne varsa. Gülümseten , oyalayan bir anımsamanın önünde , bir dalganın eteğinde babamı zamana uğurlamak üzere olduğumu hissediyorum. Rüzgarlara emanet edeceğim ona teşekkürümü. Hayatta ne karmaşık değil ki. Yalnızlığın kaybında geceye akan gündüzlerde bir araya gelmeye devam edeceğiz. Artıp, eksileceğiz bu döngüde. İyi bir adamın acılarından, sevinçlerinden doğmuş bir çocuk olarak yanı başında, çaresizim. Sırayla defnedilen gerçeklikler. Başında yaşam olan bir mezar. Başında yaşam olan bir yazar. Başında sözcükler olan bir hikaye. İnsan telaşlı yaşıyor ama telaşlı yazmıyor. İçimdeyim. Seçimlerimiz biz biz yapan. Seçimlerimle geçimsiz miyim? Anlam seçilmiş sözcüklerde. Elbette seçilmemiş sözcüklerin de gizemi var. Senin için daha fazlasını seçmek isterdim. Kendinden geçip, kalbinden seçmek sözcükleri bir bir. Yaşamak hep zaman almıştır. Karanlığın içinde kıyılar biz uyurken dolaşıp duracaklar. Denizlerde rüzgar dalgaları kovalayacak. Sen terasta deniz gözlerinde sessiz dururken kifayetsiz sözcükler aramızda. Ay ışığı Gündoğan’ı izlerken, kedilerimiz Güzelbahçe’de geceyle oynuyor. Gerçekliğimizin üzerinden yıllar geçecek. O adam, o kadın olmak hiçbir zaman kolay değildi, ve hiçbir zaman da kolay olmayacak. Hayatın akışına veda, hayatın akışına hoş bir seda. Sonunda virgül olan bir cümle kapısı. İnsan çok şey yazabilir. Bir sözcüğü diğerine yakıştıran, tanıştıran duygularla insan çok şey yazabilir. Birbirine karışmadan, birbirine yakın anlamlılar. Hepimiz sıradayız, hepimiz bir anlama yakın, kopmuşuz. Hikayenin bütününe katkımızda ayrılığımız anlamlı. Hikayenin içindeki sözcükler gibi yerli yerindeyiz. Boşuna değil yakınlığımız. Bir ses için varız. İyi ki yanımdasın. İyi ki canımdasın. Zamanımın içinde kal. Bir kadeh kaldırıldığında karşımda yaşlan. Anımsamalardan ötede bana destek ol. Geceler birikirken, sokaklar akarken sözcükler gibi karşıma çık. Nice ses anın sessizliğinde , nice yüz gerimizde. Atalarımızdan bize sokulan bu eşsiz zamanda bir aradayız. Hikaye bizi de unutacak. Masanın etrafı yeni konuklar bulacak, yeni gülümsemeler ağırlayacak. Gerçekliğin üzerinden yıllar geçti. Sonsuzluk eksildi.