Saat Dokuz Doğuruyor
Terliklerim çıkardığım yerde beni bekliyorlardı sabah uyandığımda, beni götürmek istercesine düşüncelerimden. Kapatmışım perdelerimi, hayat içeri giremiyor. Uzandım beni gece karıştıran ezgilere. Bir dokunuşla dile geldi CD çalarım. Günaydın dedim benim olmuş kabuğuma. Herkes gibi düşlerini farklı dekore etsen de, aşinalığını yenileyemedin. Boydan boya pencerede karşılasın isterdin seni ağaçların dansı. Sonbaharı yaşamak yaprakların güzel anlatımında, artık haram. Yatağımın coğrafyasında gezindi gözlerim. Battaniyem denize hasret tepelerin heyecanlı inişi gibiydi. Sahil yoluydu sanki onu çevreleyen şeritin duruşu. Hayallerim yola çıktı. Gözüme ilişen kotumun içini doldurmalıyım. Hala gözlerime ihanet ediyorum. Adını imkansızlık koydum ataletimin. Çarpıklığa mahkumların şehrinde saat dokuz doğuruyor.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home