İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Salı, Temmuz 28, 2009

Yalnızlık Seni Dansa Mı Kaldırdı?

Hayatında neyin ne zaman olabileceğini az buçuk kestirebiliyor olmak canını sıkıyor mu arada? Bazen aynı gün seni hep o kapıda karşılayıp, sana yatağına kadar insafsızca eşlik ediyor mu? Bazen mi? Bazenler de artık ayırt edilmiyorsa, durup düşünmeli mi? Hazır sıradanlığı ile sessizliğin içindeki aynı adam mısın? Ona unutması için güzel sözler mi ayırdın? Bana biraz yalnızlığını hatırlat. Bana biraz umut elini uzat. Belki cesaret edebilirim kendimi de şaşırtmaya. Biraz daha savur saçlarını. Dans etmeyi hep istemiş ama bir türlü başaramamış bir adamın gözlerinde saklanan çekingen adımlar, kadınların o cömert güzellikleriyle tutkularını çizdiği baş döndürücü piste ayak uydurmaya çalışıyor. Hep kenarda durmak kimin için kolay? Uyanmaya hayat borçluyuz hepimiz. Ne zaman, nasıl ikna olduk sahte konforlu tutsaklığa farkında değiliz. Yine gereğinden fazla mı ciddiye alıyorum ipotekli yarınımı? Geceler de, şarkılar da kurtarıcı olmayabiliyor. Birden bire bir aradayız. Birden bire kadere sataşıyoruz. Tasvirine aşık bir sokak tüm heyecanıyla tepelere kavuşuyor. Günbatımını görmek istercesine en yükseğe ama en yükseğe soluk soluğa çıkıp da, denizin o ışıltılı selamına cevap veriyor. Birden bire fısıldayıversem uzaklara artık size yakınım diye. Birden bire kimsenin bilmediği yerde, içimde karşılıyorum bakışlarını. Hiç dönmeyebilirim geçmişime. Uyanışlarım itinalı değil. Küçükken ben yalancı bir çoban olacağım diyememiştim. Hala kuzuları kurda kaptırmaktan korkuyor olmalıyım. Her büyüyen çocuğa kurtlar sofrasındayız diye öğrettiler. Bu yüzden pekiştiriyoruz sıradanlığı. Hep bizi bulabilecekleri yerden kaçmıyoruz. Bir aradayız. Aynıya kenetlenmişiz. Elleriyle koymuş gibi buluyorlar ruhumuzu. Hakkını alamamış yıllar sen yaşlandıkça senden hesap sormayı bırakmayacak. Dans halbuki sıradışı bir kaçış. Ruhun zamana hiç yakalanmak istemeyişi ve sadece güzel bir kadına izin verişi. Yıldızları karanlığa fırlatan gecelerde biraz sarhoş olsak ne olur? Yüzler dönedursun. Günler dönedursun. Başım dönedursun. Yatağım elbet beni yakalar. Güzel bir şarkı beni düşlere kaçırır. Küçük, sessiz kelime oyunlarıyla gece yarısı oluverdi. Küçük, sessiz ve sonsuz. Hangi hayat olabilir ki onsuz? Yine sadece yalnızlığın hakkını verdim.

(Frida filmi müzikleri eşliğinde, The Departure, La Lorana )

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home