İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazar, Temmuz 13, 2008

Sevildiğini Söyledi Mi Penceren?

Aynada gibiyiz. Sessiz, birlikte, dokunamadan yakın. Aynada gibiyiz, yansımalardan dönüyoruz, sözsüz. Bir çok fotoğrafa bakmış olmalıyız. Ayrı da olsak bir çok sokak boyunca yürümüş olmalıyız. Göz göze gelmiş olabiliriz içimizdeki bir kadın ya da adamla. Kadehimizi hafifçe itmiş olabiliriz, kafamızda bir çok düşünce. Yaklaşmış olabiliriz penceremize. Kaç yaşında olursam olayım anımsamalara sıkış tepiş dolduracağım kendimi. Aynalar arasında gibiyim, yansıdıkça kovalanan. Kovalayan ben miyim? Kapıyı açışındaki gülümsemende kaldı hislerim. Seni en son anımsadığım anda yaşadım. Yokluğunla baş başa kalmalıymışım. İnsanın gözlerini kapayışında her an her şey olabilir. Sifonu çektiğinde duyduğun ses, klozetin kapağının kapanışı, kulağına çalınan akordiyon ezgileri, son izlemiş olduğun filmin etkisinde zihninde beliren sahneler, parçası oluverdiğin hayaller sensin. Seni sen yapanda özlediğin bir gülümseme ve içtenlik var. Üzdüğün, ağlamasına kıyamadığın, üzmesen de, hıçkırıklara boğulmasında anlayamadığın, anlamadığın için de kendini çaresiz hissettiğin anlar da sensin. Suskunluklarımız yaşlanıyor. Çoktan haklı olmaktan vazgeçmişiz. Farklı bir boyutundayız bir arada oluşumuzun. Dinlediğim şarkılardasın. Nasıl tarif edilebilir küçük bir çocuğun büyüyüp de anlatamayacakları oluşu. Nasıl kelimelerle buluşturulabilir gözler? Aynada gibiyiz. Kalabalık gelmişiz anımsamalara. Birbirimizi geçmişiz hiç dokunamadan. Seni gördüğüm aynada hikayenin tamamı yansımıyordu. Merdivenleri de olabilir sessizliğimizin. Yatağında uyudum dün gece. Akvaryumun suyunun sıcaklığı sabaha karşı yirmi sekiz derece olmuş. Buzluğa koymuş olduğum içi su dolu pet şişeler donmuş. İkisi balıkların imdadına yetişti. Çiçeklerinin suya ihtiyacı var mı diye baktım. Bir başka şehirde sessiz olduğumuzu hayal ettim. Zaman geçmiş, bir hava alanındaydık. Valizin duruşunda hikayenin içindeydik. Biraz geçmiş ve biraz da gelecektik. Dinlenmiş müzikler, okunmuş kitaplar, seyredilmiş filmlerdik. Rafta yerine kaldırılmış bir kitap, yıkanmış yerine konmuş bir bardak hayatımızın parçasıydı. Çok şey söylenebilirdi. Sessizliğini sevmeyi öğrendim. Ormanın yeşil canlılığını aralayan bir patika gibi ısrarcı çıkmalıyız bizi yoran yokuşları. Bizi bekleyen muhteşem manzaraya birlikte bakabilecek miyiz?

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home