İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Cumartesi, Haziran 23, 2007

Varacağın Aşk Kalbin Doğru Yolsa


Dün sabahımda da sendeydim, işe gitmeden bir araya getirebildiğim kendi kelimelerimde. Cep telefonuma bıraktım kalbimin sırrını.

“İki vapur birbirlerine aldırmadan geçiyorlar. Deniz yaşamak isteyen herkese mavi boncuk dağıtıyor. Ben de fırtınalarımla barışabilecek miyim? Sakin ve uzak bir sessizlik. Güzel bir günde daha mutsuzum. Yirmi dakikamdaki insanlarla varmak üzereyim Karşıyaka’ya. Artık telefonum da suskun. Seni pekiştirmemeliyim düşüncelerimde.”

Haftanın son günüydü. Herkes yaşamak için çıkıyordu işyerinden. Akın vardı restoranlara, barlara. Kendime zarar verdiğimin farkındaydım. Haftalık faaliyet raporumu gönderdiğimde, bu hafta kredi paketi veremedim diye yazdığımda, şube müdürümün cevabının gecikmeyeceğini biliyordum. Yapamıyordum, içimden gelmiyordu. Daha fazla kendimi kandıramıyordum, inanmadığım bir düzene katlanmak için kucakladığım nedenimi yitirmiştim. Şube müdürüm çıkar çıkmaz, yedi yirmi beş Alsancak vapuru ile Fransız Kültür Derneği’nden arkadaşlarım ile buluşmak için Alin’s restorana gittim. Aşinaydık birbirimize. Herkes kendi tebessümüne oturdu. Diğer masalarda canımı yakabilecek kadar güzel kızlar vardı. Kelimeleri olmayan bir öykünün içindeydik hepimiz. Senaryosunda yer açabilseydi keşke bakışları. Sanki hatırlanmak için gülümsüyordu. Mekan ona hal hatır soruyordu düşüncelerde. Masada sohbet zamanla yarışıyordu. Bir kadeh kırmızı şarabın eşlik ettiği yemeğimde, sessizliğimden geçen yaşam yıldızlarına gece olamıyordum. Neden anlaşamıyordu gözlerimiz? Neden geç kalıyordu birbirimize sözlerimiz? Kalkıp gidişlerine yarınımda kalın lütfen dercesine tutundum. Biz de hesabı ödeyip adımlarımızla çıkmıştık Kordon’a. Her yer yaşam kaynıyordu. Bir ihtimaldi yalnızlık. Sarışın bir kız ayakta anları itiyordu gençliğinden. Yazın sıcaklığı okşuyordu bakışlardan kıskandığı çıplak bacaklarını. Gelip geçenleri de, sonsuzluğu da aldatıyordu güzelliği. Adını seçemiyordum uzaktan. Yakınımın hiç şansı yoktu. Her anı kaybediş hayatın. Zaman toplarken düşüncelerimi, kelimelerimden çıkmalıyım diyordum. Tüm ihtimallerin mezarlığı tek başınalıkta dolaşmamalıydım. İnsanların neşesi kalabalıktı. Haftasonu soğuk bira şişelerinde karşılanırken, yalnızlığım dikkat çekmiyordu. Omuz bahçesinde göz açmıştı hayat. Ten kırında kokusundan geçmekte olduğum seviyor sevmiyor çiçekleri dalındaydılar. Goncası yoktu kalplerinin, çoktan açılmıştılar. Bir başkasına heyecan olmuştu artık benim demeye hakkım olmayan çiçeğim. Onun da yazı soran omuzları göz topluyor olmalı. Bir anıyı gelip geçiyoruz. Her adımın dönüştürdüğü fotoğraflarda sergileniyor arşivi unutulmuşluk olan varoluşumuz. İzlerimizi sürerek varıyoruz sonsuzun düşürmekte olduğu ana. Biliyorum şansım yok senden yana. Adı varsa sevgimin, her halde aşk kalmıştır bana. Gece beni evime uğurladığında, yalnızlığımın kapısını açtım. Sadece benim adımlarım vardı, sadece benim adım. Bir sevgiyi örtünemediğinde, yaz seni ürpertiyor. İçin üşüyor sabahında. Zaman yıkılıyor uyanışlarında. Bir günaydın kadar güzeldi herşey. Müzik içinde boğulmuş bir gerçek ararsa kalbin, beni dinle sessizliğimde. Çıkabilir misin karşıma seni seviyorum diye. Üzerindeki gece abiye. Kalacakmış gibi sarıl, kolların benden açıldığında bir ümidim olsun, duyduğum özlemde döneceğine dair. Herkesin adı bir köşeye çekiliyor. Beni bulabileceğin bir yalnızlığım var. Seni ağırlayacak kadar geniş bir kalbim. Yaşama bakıyor sözlerim. Bana gecikme diyebilsem sana karşılaşmalarımda. Beni anlamışçasına sokulsan duygularıma. Şehri açsan başkalarını geçişimizde. Beni seni sevmek gibi sürüklesen, tutku bizi dansa kaldırdığında. Seni soymaya çalışan rüzgar gibi dolansam çıplaklığına. Bir an için kırılsa yalnızlığım düşüncelerine batsa. Dikenime katlansan kana kana. Kendimi sende unutsam, sen beni unutmadan. Beni almaya geldin diye umutlanmıştım gözlerinde. Neden yer bulamadım gönlünde. Hayat kendini dağıtmış dün gece. Yine de zamanında kalkmış sabah çünkü yaşamak güzelmiş. Sevmek sevinç ve kedermiş. Artık hayallerimin adı Ayşegül değil diye üzülmemeliyim. O başkalarının kalabalığında. Bir başkasının aynasında. Ona yansıyanda artık sen yoksun. Sırtı yarınlara dönük. Sen artık onun içinde bir geçmiş bile değilsin anla. Gülümsemesi bir başka öykü, bakışı bir başka sarılış, kokusu bir başka sır. Gün olur senin de düşüncelerin onu bırakır. Yaşamak her doğana yakışır. Sevildiğini bilmek için gülümse. Şükretmek için anımsa. Kelimelerin sevebileceğin bir kızın saçlarına dolanır nasıl olsa. Varacağın aşk kalbin doğru yolsa.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home