Yağmurun Sesinde Misin?
Martının süzüldüğü kısa bir çizgiydi zaman. Çizginin seni saran düşüncelere dolaştığı bir gökyüzünde, vapurun iskeleden ayrılışına eşlik eden kıyının geride kalışında, bir anda yine haftanın sonuna yaklaşışımıza tanık oluyorduk. Ömür geçiveriyordu. Konak Pier bugün güneşten mahrumdu. Akşamı bekleyen gemiler demirliydi açıkta. Kulağımda dinlemekte olduğum müzik, kaptırmıştım kendimi yazmaya. Çay içen, seslenişini duyuyordum da, Abdullah’a ait olduğunun farkında değildim. Israrla karşımda gülümseyip de çay içmiyor musunuz sorusunda çevreme döndüm. Cümlelerim beni içine almıştı yine. Avucunda bir sıcaklık olursa çay bardağın, beni hatırlar mısın? Yağmurun sesinde mi sokağın? Pencerenden dışarı bakıp da, içinle karşılandığın oldu mu? Düşüncelerin hiç beni buldu mu? Karşıyaka’ya teslim bir başka güzel gün. Yabancısı olduğum bir oyun.
20-03-2008
20-03-2008
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home