İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazartesi, Mayıs 14, 2007

Cümlelerimi Sana Olan Hayranlığımda Dinlendirebilseydim

Yorgun döndüğüm akşamlar birbirini kovalarken, bir bakıyorum zaman akıp gidiveriyor. Parçası olduğum bir hatanın bedelini mi ödemekteyim, yoksa doğduğum bu toprakların ekonomik ve politik çarpıklıklarının kurbanı binlerce gencin sıkıntısından birisi mi benimkisi de. Çoğu gencin girmek için can attığı ODTÜ İşletme Bölümü mezunuyum. İngilizce seviyem oldukça iyi ama yine de geleceğime güvenle bakamıyorum. Kendimi gerçekleştirme imkanı bulamıyorum. Çalışkan olmama karşın emeğim beni bir noktaya taşımıyor. İçimdeki heyecanları öldürürken, bilinçli bir şekilde ruhumu kaybediyorum. Sözlerimi besleyemiyorum. Hayatımı kazanmak pahasına beni tüketen bir tekrarın işçisiyim. Hayallerim geniş, yaşam alanım dar. Karamsar olmadım hiç ama tablom da pembe değil. İçim sıradanlığa tanıklık ederken, sıra dışı bir acı benimkisi. Okumayı seviyorum ama okuyacak enerjim kalmıyor. Nice keşif gözlerimken, ben masa mahkumuyum. Sevdiklerimi kaybettiren bir koşuşturma. Bize sahnede kalabildiğimiz için şükretmeyi öğretiyorlar. Binlerce işsiz varken, bizler şanslı tutsaklarız. Beklentilere dönüşmüşüz ve yüzümüzü ayçiçeği gibi yalnızlığa dönmüşüz. Kimse gelecek katillerini yakalayamıyor. Sadece beni yatıştıran müzikler var. Yarınlar beni otuz dört yaşıma taşıdılar. Değiştirmek de zor, değişmek de. Bugün akşam Konak’ta vapurdan inip, metroya yürüdüm. Girişte, merdiven ağzında serin betonlara uzanmış bir sokak köpeği vardı. Onu sevecen bir tebessümle selamladım. Uyandırmamak ve rahatsız etmemek için dikkatle yanı başından merdivenlere yönelirken, arkamda orta yaşlı bir adam kalk git başka yere diye müdahale etti. Zavallıcık başını hafifçe kaldırdı. Anlam verememişti, terk edilmiş bir sevgili gibi. Hayat ona da acımasızdı. Gözleri ne de güzel anlatıyordu. Bir an olsun düşlerinde kaybolmak istemişti belki de ama ona rahat ve huzur yoktu. Bir müdahale sopasının dürttüğü insanlar içlerinde biriken tepkiyle sessiz çekiliyorlar kabullenme cehennemine. Kaybedilecek o kadar şey var ki, ya bir sevgili ya da bir iş. Var kalmak için var olmayı feda etmek zorunda kalan bizler ekmeğimizi kazanıyoruz. Ben de heyecanlarımı kaybettim ama bırakıp da gidemiyorum. Sınırlarımı düşüncem aşarken, kaygılarıma demir atıyor adımlarım. Sadece bilgi kirlenmedi ki, bizler de elimize yüzümüze bulaştırdık. Yine de gülümseyebiliyorsam, kendimle karşılaşabilirim. Belki sen de dinlemek istersin kalp atışlarımı ve içimde ayırdığım aşkımı. Biraz dinlenebiliriz, dakikalar göz kapaklarımızdan geçerken. Sen de dudaklarında bir teselli verebilirsin bana, benden geri almak için. Cümlelerimi sana olan hayranlığımda dinlendirebilseydim. Seni seviyorum diyebilmek için bir suskunluk verebilseydim sana.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home