İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazar, Haziran 24, 2007

Ben Adımı Vermeye Geldim Yalnızlığa

Uyanışları farklı derecelerde yaşlandırılmış insanlar kalkıyordu yataklarından. Senfonik bir şekilde hareket ediyorlardı. Sessizce izledim olabiliri. İhtimal ihlalleriyle yaşıyorduk. Bir sabahımda daha tek başımaydım. Ben seçmemiştim yalnızlığı. Bakışlarının buluşmasında bir hikaye olabilirken başkaları, ben neden gelip geçmekteydim yakalanışları? Neden beni bırakıveriyordu ihtimaller? Milyonlarca insan doğuşlarıyla ölümleri arasındaydılar. Kalabalık akışkan bir seçenekti. Birbirimizi yaşayabilme şansında buluşmuştuk, neden bu kadar kolay harcadık ham bir birlikteliği? Ortak bir düşün annesi babası olabilirdik. Uyanışların artık bana aldırmıyor. Hayatın on yıl sonrasında, yaşamda kalanların binlerce uyanışlarının unutulmuşluğunda, farklı dillerde günaydın dendiği bir kalkışta, ben hangi şehrin içinde yakalanacağım yarına? Bir öykü dolanıyor ortalıkta. Gelip gidişlerimiz hep başkaları tarafından hatırlanır. Yaşamak kendi doğuşunun ve ölümünün farkında olmaktır. An kaybedilene dek hatırlanmaz. Bilseydim kollarımda heyecan duymadığını, seni sarışımda huzur bulmadığını. Kahvaltı masam senden yoksun. Karşımda oturmuyor duyguların. Adınsa canımı yakıyor. Sensizlik sıcak suda balı ve limonu karıştırıyor. Artık bir adım bile yaklaştıramıyor seni bana. Dün evimizi toplarken benim için örmüş olduğun atkı elime geldiğinde kalbim bir kez daha sordu neden diye. Şehre her insandan yaklaşılıyor. Yürüyüşleri açımız. Öykü bizim olmasa da hepimizin seçtiklerinin. İki ihtimal bir denklem kurduğunda, bilinemeyenin keşfinde sen kendi arayışlarındasın. Aynı yalnızlıktan sesleniyor kalbim, tekrarımdan kaçtığından beri. Duymak istemesen de haykırıyor içim. Durmak mesafeleri dinlendirmiyor. Bakışa çekiliyor uzak. Yakın daha yakına devriliyor da, seni getirmiyor omzuma. Saçların da, giysilerin de bir başkasının gözlerinde dökülecek anılara. Beni ittin sanılara. Sen beni üzen bir hikaye seçtin. Akşamlara bakan balkonlarda bir şehrin semalarından renkler geçer. Bakışın bir gün sana bir zamanlar ne kadar sevilmiş olduğunu söyler. Seçimlerle geçinmek zorundayız. Var mı başka bir şansımız? Eğlenceli unutkanlıklar, sancılı hatırlayışlar, herşey bir ihtimal gibi seçiyor insanı. Uyanışlarımız şekil değiştiriyor. Artık geçmiş fısıldamıyor kulağına, gelecek söylüyor seni ne kadar sevdiğini. Sonsuz sonu tüketiyor. Elleri cebinde bir adam olmuşum, denize dalgalarında vurmuşum. Hatırlanmışım, unutulmuşum ne yazar. Kelimelerim beni sarf eder. İçim sımsıkı yapışır bedenime. Binalar, caddeler, arabalar, yaya geçitleri, restoranlar, yalnızlık seni de beni de geçer. Bir heyecan içimi burksa da seni yaşanabilire bir gün davet eder. Bir börekçide çay bardakları eşlik ettiğinde beni unutuşuna, ben de saklanırım yaşam kokulu saçlara. Ben adımı vermeye geldim yalnızlığa.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home