Biz Sonsuzluğa Yakındık
Mum ışığındaydı yüzün. Mum ışığındaydı hüzün. Sokaklar kapımızı dinliyordu sanki. Hayatın bize geldiğini hissettik. Domatesin kırmızı tadında, zeytinin Akdenizli ruhunda, simidin susamlarının hikayeler gibi dağılışında, taze sıkılmış portakal suyunun şişeyi dolduran huzur veren tonunda, dilim dilim peynirin tabağımıza sırt üstü sabah keyfiyle uzanışında, ağızda eriyen ayva reçelinde anladık ki biz birbirimizi kaybetmeyiz. Şarkıları olan bir kıyı Ege. Deniz susturur bizi. Yorgun düşmüşse kalbin, yaslan göğsüme. Geçelim üzüntüleri sessizce. Bıraksak da birbirimizi hikayelerimize, dostluğumuza bir kadeh şarapla dönelim bizi biz yapan şehirlerde. Bizi biz yapan geceleri anlatalım. Bizi biz olmaktan alıkoyanları unutalım. Biz birbirimizin elini tutuşta yalnızdık. Biz sonsuzluğa yakındık. Sona alıştırmayalım kendimizi? Başlangıçlar getirelim birbirimize. Mum ışığındaydı iyilik. Mum ışığındaydı kalbim. Gözlerimi kapayışım aktı. Akış beni hayata bıraktı. Varacakmışçasına uçmadım martılarla. Yetindim bir ölümlü gibi gökyüzünün kanatlarıma bulaştırdıklarınla.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home