Bu Geceyi Yalnızlığım Seçti
Yorgunluğumla baş başa geçirdiğim bir gece. Aklımdan geçerken yalnızlığıma uğrayan kadınlar. Üzerinde yalnızca sessizlik olan gülümsemeler. Yazın bunaltan sıcağı, açık pencerelerim, çekili perdelerim, kendime sakladığım, hiç susmayan düşüncelerim, can sıkıntısıyla ıslak kuma çizilip de silinmiş bir yazı gibi aynaları oyalayan bir boşluk benimle bir anı diğerinden ayırıyor. Yarının kaderi bizi bekliyor. Katılabildiğim anlamsızlıklarda, kaçırabildiğim bir bakışla kucaklamışsam beni gülümseten bir güzelliği, minnettarım haksız oluşlarıma. Göze alabilmişsem kaygılarımı, göze alabilmişsem sevmeyi, bir senin suskunluğunda masumum. Işık vururken kelimelere, kağıda döktüğüm zaman kadınsız. Bir peçenin bile gizleyemeyeceği kadınlar var ebedi mahkumiyetlerinde hüküm süren. Karanlığın içinde esir düşmüş bir yıldızdan umduğun ışık dileklerine kavuşacak mı? Gözlerimi kapayışımın içinde ne çok şey gördüm. Yeniden yaşadım yalnızlığın en güzel yüzünü. Yeniden yaşadım yaşlanmakta olduğunu bir an olsun unutan içimdeki adamı. İradesiz anımsamaların yazarından duyabileceğin daha fazlası olamazdı. Yüreğinde yakaladığın senin. Benden yola çıkan, beni çoktan terk etti. Başımı yastığıma koyuşumda, sana, seni sevdiğimi inandıramadım. Seni sevmek gözyaşlarınmış. Kalemimi bıraktığım yerde, yokluğumla varlığım arasına giren bir düşüncede eksileceğim. Eksildiğin geceleri seninle doldurdum. Senden seni yarattım, yalnızlığımla karıştırdım. Unutmak yarından geçmiş doğuruyor. Ömür çiçeğim daha küçük. Kim toprağa can veriyor? Bu geceyi yalnızlığım seçti. Sokaklarım ve caddelerim olduğunu biliyorum. Belki de uyanacağım. Kendimi inandırdım mı? Bir gün yanıldığımı bilmeyeceğim. Ölüm kumdan kaleleri yıkıyor.
29/07/2008
29/07/2008
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home