İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazar, Eylül 21, 2008

İşte O Kadın Da Yalnız, Üstelik De Evli

Saçları artık tel tel zincirliydi. Parmağındaki yüzüğün kısır döngüsünde, boş boş baktı ellerine. Güzel bir kadının elleri olduğunu hissetti. Ürkekliğiyle kendine geldi birden. İçindeki konuşmaları kaygıyla bastırdı. Haklısın dense de umurunda mıydı? Ortada haklı olacak bir kadın kalmamıştı. Beğenilmekten utanmıyordu ama namuslu bir kadının ağırlığı vardı üzerinde. Kadın olmayı unutmuş ve özlemiş bir kadının ağırlığı vardı. Hayal kırıklığından faydalanmak isteyenler olabilir miydi? Sadece saçlarından yakalanmamıştı, ruhunda da başkaları vardı. Başkalarının sözcüsüydü korkuları. Bacaklarını uzattı. Suskunluğundan güzel olduğunu duydu. Yalnızlığında kendini keşfettikçe, bakışlarıyla kendini okşadı. Dokunulmaya ne kadar muhtaçtı. Güzel açık omuzlarının, kadınlığını zindana çeviren adama acı vereceğini biliyordu. Onun kıskançlık krizlerinden çekiniyor muydu? Haklı olmaktan ileriye gidemeyenlerin sesini duyabiliyordu. Bir tek kendisinin duyduğu bu gürültüde, asla kurban olmayacaksın dedi kendisine. Hiçbir şey kolay değildi. Balkona çıkıp da, yağmurun kokusuna bıraktı gözlerini kapayışını. Ayrı bir yeri olduğunu hissetti. Anlaşılmazlığındaki seslerden geri çekildi. Direnmedi, bıraktı kendini içine. Bir düş kurdu, direnmedi bir elin kendine uzanışına. Direnmedi o elin içindeki kadını yeniden şekillendirişine. Direnmedi gözyaşlarına. Direnmedi zincirlerini kıran tutkuya. Direnmedi içindeki kadına ve arzularına. Direnmedi bir şarkı gibi yumuşak hayatın kucaklayışına. Zihninden kurtardı içindeki kadını. Bir kenara konmuş yüzüğün içinin boş olduğunu farketti. Bir kenara konmuş kadının kalbinin boş olduğunu farketti. Bez bir bebek gibi hissizleşti. Bez bir bebek gibi doldurdu bir adamın kollarını. Konuşmadı içi hiç susmazken. Çıplaklığına döndü. Kadın olmayı kendisi mi zorlaştırıyordu? Kadın olmanın tanımı kendisinin miydi? Denize bakmak var mıydı bu tanımda? Beyaz atlı prensleri daha küçük yaşta kim sokmuştu aklına? Kimse prensin beyaz don ve atlet giydiğini çıtlatmamıştı kulağına. Gülümsedi. Kadın olmanın tanımında gülümseyebilmek olmalıydı. İnanmak istediği birçok yalanla büyütülmüştü. Gülümseyişinin kendine özel olduğunu hissetti. Aynada gülümseyen kadını sevdi. Her gece yatmadan sırtını döndüğünde kendine, o güzel kadına gülümsedi. O güzel kadını yaşattı gizlice, derinde. O güzel kadının saklı düşlerinde gecelerle buluşan bir gündüz vardı. Yollar uzaklaşır. Yollar varır. Bir düşüncenin açtığı yolda, mavi bir koya, yeşil mi yeşil bir doğa sokulur. Yemyeşil huzurun güzel kadını sessizleşir. Kendini zihnin sustuğu bir dinginliğe bırakır. Artık saçları özgür. Artık bir kuş kanatlarını açmış uçuyor göğünde. Artık bir heyecan var göğsünde. Nefes alıp verişlerinde bir kadın yaşıyor artık. Artık direnmiyor. Artık o ellerini seven eski kadın. Artık sırlarıyla barıştı. Artık güven geldi sevdiği omuzlarına. Artık canı yanmıyor. Artık canı sıkkın değil çünkü hayat bir kadın olmak kadar güzel.

(Bir erkeğin bir kadının yerine yazması mümkün müdür? Lars Danielsson’un Libera Me albümü parçaları eşliğinde bir kadının yerine koydum kendimi. Anlayamadığım, kendimi anlatamadığım kadınların yerine koydum kendimi. Bir erkek olarak kendimi anlayabiliyor muyum ki? Ya da bir insan olarak? İstanbul’dan dün akşam döndüm. İstanbul bana iyi geliyor. Beyoğlu’nda insan kalmaya çaba sarf ediyorum. Sanırım tüm kalabalık da yalnızlığında o güzel insanın peşinde. Maskenin sesi sessizlik. Suskun kişilikler, iç içe uzaklıklar. Yanlış anlaman içindi çabam. Yanlış da olsa anlaşılmaya razı değil miyiz bazen? Sözleri özlerken suskunluklar sessiz mi sanıyorsun? Onca suskunluğun arasında ne gürültüler kopuyor. Kimin yalnızlığı dingin? İşte o pencere senin. İşte o akşam senin. İşte o kadın da yalnız. )

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home