İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Çarşamba, Mart 29, 2006

Saçları Geçmiş Kokan Kız

Gülümsemesinde yolculuk olan kadınlar özlemin mavisi denize çıkarlar. Mekana serpiştirilmiş insanlar içinde, yerlerini aşan adımlarla algıya dalan her birey, göreceli kendilerinden geçişde kendileriyle karşılaşırlar, her birbirine devrolan ısrarlı buluşmada. Anlatmaya çalışmanın, lütfen sus dercesine bakışları göz ardı edişinde, kelimeler anlam kaybederler. Bu alışılmış tekrarda ders almak hiç de kolay değildir. Güzel olandan ilham alan şansız, düşüncelerle doludur sanki zihninde yeterince sorusu yokmuş gibi. Bu yüzleşme. Bu yüz, kendimden uzak. Dışa vuran, içi maskeleyen.
Çoğu zaman nice masa arasında bulmadık mı kendimizi? Onca çay bardağı ince belli, tavşan kanı rengi. Yakalanışlar bizim ola dursun, şehir çalınır aşka. Bu geceyi seyreden gözlerde uzanır canım Kordon. Göz kapaklarının arkasında dinlersin ardında bıraktıklarını. Omuzlarını izlersin içinde sakladığın her değerli anda. Ne anladım, ne de anlatabildim diye hayıflanırsın. Ayakların seni taşıyana dek, çakılı kalırsın anda. Hayat yanda. Hayat onda. Sen de aldat kendini. Gelip geçene aldanmak güzel. Zaman gibi kadınlara neyi anlatabildik ki biz erkekler. Sürecekler bizi ölüme, yaşam saçlarındaki kokuda. Bizse kendimizden geçeceğiz uykumuzda. Sonsuzluğu dilimleyeceğiz sevgiliyle paylaşımımızda. Anlara dönen dalgınlığın dağılmakta olduğu hava, hayata çağırırcasına serin. Gerçekten sevdi mi, sevildiği kadar? Bir cevap bulsan ne yazar. Adımları kadar sabırsız kaçışlar. Üşüyorsun, yaşam kendini hatırlatıyor sana. Açılışlar, acınışlar, sevinçler, tükenmeyen direnişler, her şeye rağmen sevişler hep denizin heyecanına koşan. Bir martıya verir hikayesini paltosu içinde anlaşılamayan. Kaç yaşındasın, vapur geçiyor? Şehir tenine dokunuyor. Yıllarla işli kadınlar. Artık dinlenmek zamanı. Hiç susmayacaksın ki. Sende saklı olsa da, sessizliğinin bile kelimeleri var. Hep savurgan olmak istedinse de, tutumlu yüreklere anlatmaya çabaladın. Korkuların çıplak değil. Ay ışığı senin arayışlarında. Biraz beni benden alsan. Ne olur biraz kalsan. İçimde kaybettiğim zamanlardan senin için neler çıkartabilirim bilmem ki. İlgini çeker mi? Geç oldu İzmir, geç onu. Geç adım adım sana yaklaşanı. Geç gemilerini körfezin. Geç kızlarını, kalbini kırışlarını. Geç arka tarafına vagonun. Son istasyon Üçyol. Geç bunları.

Saçları Geçmiş Kokan Kız
14/03/2006
Yine İzmir’de

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home