İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Cumartesi, Aralık 15, 2007

Ve Sanrı Yüzünü Yıkadı Hayatla

Kolundaki saatin kadranında bakışların vakit geçirdiğinde, parmaklarının sessizliğinde geçen zamanda kendini fark ettiğinde, çok geçmiş hissine kapıldığın oluyorsa, anı yakalayamayan bir kovalamaca seni yoruyordur zihninde. Kirlenmişliğe alıştıramıyorsan ruhunu, savrulan çöplerin içine doğuyorsa çocuklar, bir kaçıp gitme düşüncesi yokluyorsa gözlerini kapayışını, fotoğraflarından beğeniyorsan çaresizliğini, için çıldırmışsa ve şarkıları dolaşır olmuşsa, bir kadın kadar yakınsa yalnızlık ve bir kadın kadar uzaksa birliktelik, sabah kahvaltı etmiş ve bir ağırlık hissetmişsen karnında, bir kitabın ilk satırlarına sokulmuş, kalamamışsan seni ağırlayışında, kelimelerle buluşturmuşsa seni arayışların, bir uçak biletini saklamak istiyorsa cebin, ufkun seni çekiyorsa hikayelere, bir başka yol izlemek istiyorsan kopup, eklenende, dönüşlerin belirsizlik içinden seçilmek sevdasında, özgürleşme sancısıyla kıvrandırıyorsa bağlanmışlık duygunu, bir sevişme kadar içine kapanıksa sırların, aldanışın arkadaşınsa, aldanışın keşfinse, gerçeklik bulantısında sendeler ritimler, kalamayışlar seni tek başına bırakır, sokakların apartmanlarını kenara iter, sana yol açar, varışı ağır sözler duyulmak hasretine haksızlık eder, içim almaz serüvenimi, bu ne sevinç ne de keder. Çamaşırlarım yıkanıyor. Dağınıklık içinde gözlerime dokunan nesnelerin adlarını fark etmiyorum bile. İçindeyim oysa. Pink Floyd’un Comfortably Numb parçasıyla masa başındayım. Bir kaleme yazdırıyorum duymak istemediklerini. Değişmek arzusunda sanki başka bir Ferit yaşıyor. Kapısının boşalttığı bir koridora açılıyor düşleri. Kendini yansıtan bir koridor ıssız. Hafif bir ışığın tebessüm ettiren rahatlatıcılığında, meditasyon yavaş bir adım. İnsanı kendine veren bir sessizlik. İnsanı değerli kılan bir çıplaklık. İnsanı anlaşılamayacağıyla barıştıran bir giz. Affedilmiş sevişenlerin yalnızlığı geceler. Kıskançlıklar ve ölümlüler, gerçeğe dönüşüveren uyanışlar, bitmeyen bir kültür alüvyonu, bitmeyen bir tarih sanrısı, var sandığımızda bulduklarımız, hayal kırıklıklarımız, yaralarımız, umutlarımız, insan oluşumuzda uçan martılar, geçen vapurlar, gözlerimize sokak yetiştiremeyen hayat, bir koridor Lamb’in Gorecki parçasında sınırlarımın uzaklarda kalışında yükselip kendine dolanan, beni benimle düğümleyen çizgiler, beni unutmuş sevgililer, tüm doğrulara yenik düşen senin sahip çıktığın bir yanlış, seni sana iade eden bir anlaşılmayış, kucağındaki bebeğe sımsıkı sarılmış, sıcak ve içten bir gülümsemenin avuçlarındaki sıkılık seni özlemlerinde saran bedenin, her gece bir hac seferi fotoğrafa sızan, parçalanışını çizgilerinde toparlayan seni seviyor olmayı çalışan, bir çiçeğin dalında oluşundan uzaklaşan bir orman uçup giden, göğün ardı yer, yerin selamı gök, bu hikaye ediş birbirine dokunan kelimelere değer. Fotoğraflara yakalanmışlar yaşlanıyorlar. Anneler, babalar seçiliyorlar. Çocuklar doğuyor. Tercihlerin ayak sesleri var. Tercihlerin merdivenleri kapı kapı dolaşıyor. Bir asansör indiriyor sevdiğini hikayelere açılan bir kapıya. Bir adım durduruyor serüvenini. Bir adım derin bir nefes alıyor. Üşürcesine ürperiyor kollarını açışında. Bir Tanrı edasında küçülüyor kendine. Saklanıyor gözlerine davet edilmişçesine. Geç kalmak yok ki ölüme. Daha hikayelerimiz var. Hesap vermeyeceğiz. Sarıldığımız hikayeler gelişecek kendi içinde. Bir anımsamayla gelmişsen düşüncelerime, artık senden bir parçadır senin olmayan. Bende bir şarkıdır senin içimde dans edişin. Şarkılar sevgilisini yitirmiş bir vuslattır.