İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazartesi, Ekim 27, 2008

Şarkılar Gece Olmuş

Küçücük bir oyalanıştı geçen anları kaynaştıran. Küçücük bir oyalanışın kısacık yalnızlığında, bir adamın bakışları ile odasını buluşturan gecede dinlenmekte olan her güzel parça, küçücük, kışkırtıcı birer umuttu. Detayın önemli insanlarından arta kalan izlenimlerle yalnızlığı başa çıkabiliyordu. Yalnızlığı nakşetmek gözlerini kapayışına düşmüştü. Biraz suskun, biraz da yorgun teslim olmuştu kelimelerin kabiliyetinden müzdarip hissettiklerine. Hayal edişine balıkçı kayıkları yerleştirmek huzur vericiydi. Oyalanış, sır tutmasını bilen unutulmuşlukların içinde kısacık bir öyküydü. Yalnızlık mağduriyet değildi. Aynaların devretmiş olduğu bir zaman diliminde geçmekte olan her yüz, yalnızlığını tanıyabilir halde miydi? Küçücük bir rastlantıydı ömür. Kısacık bir yanılsamaydı. Saçları koklanmış bir sevgili gibi hatırlanacak olanın parçalarında, fotoğraf kendini belirsizliğin içinde baştan yaratıyordu. Unutmak gerçeği aşındırıyordu. Unutmanın filizlendirdiği bir anda, geleceğine geçmiş saplanan bir adamın feryadına dönüşmüşse sessizliği, devamı gelecek olanın başlangıcı sürükleyicidir. Direnmelerden vazgeçiren bir olgunlukla karşıladığı rol kuklaları sahnelenin kurbanları olacaktı. Alışılagelenin mahkumiyetinde anımsamak onu özgürleştiriyordu. İçine gizlenmek, derinlere kavuşmak, gözlerini kapamak onu sınıyordu. Bir aradalıklardan birinde kaybolmuş bir kadın özlemlere yol gösteriyordu. Yaşadığını hisseden adamın ayaklarının çıplaklığı, yaşadığını hisseden kadının ayaklarının çıplaklığının uzağındaydı. Yalnızlıklar da sahipleniliyordu. Yaşadığını hissetmeye hazırdı. Bir bütünden kovulmuş her sancılı parça, yaşamın dökülen sonbahar anlarıydı. Süzülmenin gezintisinde, gökyüzü boyayan kuşlarla yakınlaşan ufkun berisinde bir şehir, her uzağın gerisinde sessiz bir adam. Herkes bir gün aynalardan kovulacak. Yok ki sihirli bir lamba ovulacak. Dile yalnızlığından ne dilersen. Sen, sen kalacaksın gözyaşını mutluluğunla silersen. Şarkılar gece olmuş. Işıksa bir gül gibi solmuş. Gözlerini kapayışı aşina düşüncelerle dolmuş. Penceresiyse sırdaş yıldızlara en yakın yolmuş. Bir yerlerin, bir zamanların kadını, bir yerlerin, bir zamanların adamı karşılaşmalarında acıyı ve sevinci, aşkı ve nefreti kıvamlandıracaklar. Bir zamanların delicesine geçişinde unutulmaya yüz tutmuş her ayna ketumdur. Sessizliğin bölünmüşlüğünde bir kıyı kenti martıları yine vapuru uğurluyor olacaklar mı? Yok olanın mirasçılarını gerçekdışı kılan gerçeklerden de şüpheli değil miydi? İnanmak ona göre değildi. Bir pencerenin şahitliğinde görünen mahcuptu. Kendi halindeliğinde bir tat vardı. Yalnızlığının akışına izin verdi. İçinde kendisini gülümseten her güzel şeye dokundu. Haklı olmanın önemsizliğini kavramış mıydı? Doğrularla yanlışların arasını bozan haklı olma çabası değil miydi? Güzel bir şarkı dinlercesine kendini bıraksa gülümsemesine, hayat dudaklarına yerleşse, aldırmanın denize karşı hafiflediği bir günde sarılsa boynuma diye geçirdi içinden. Gecelerin yalnızlıklardan gizlediği bir şehirde, dört duvar arası zihin boş durmuyor. İnsanın yüreğini dolduran özlemlerde bir şehir giz sokaklarıyla örülü. Kavuşmak ayrılıktır. Bir sokak lambası altından geçmişlerle uykuya dalmak üzere oluşların hikayesinden bir parçaydı herkes. Rüzgarlı bir kumsaldı kadın ve imge. Yalnızlık böğürtlenleri kimisinin kaderini öğürtür. Kimisine tatlı gelir yalnızlığın nefasetiyle sevişmek. Ölmek ve gülümsemek arasında bir nehir yalnızlık. Bir kadının debisi güçlü. Boşlukla doluluğun kavgasında akmak, hayata yanıltan bir açıdan güvenle bakmak. Yalnızlık gerçeğin sürprizi mi? Kim olduğundan uzak, kedilerle paylaşıyor bir yerlerde oluşunu. Kim kime iyi geceler demiş, kim yatmadan dua etmiş? Gözlerini kapayışının bir nebzesi kayıp. Artık şüpheli ne , ne kadar ayıp. Gece yarın olacak bir gün daha uzayıp. Yatak odası armağan kutusu oldu. Düşleri gecelerini açtı. Yalnızlığı kelimelerini saçtı. Bir kadın yine uzağına kaçtı.

25/10/2008

(La Finestra Di Fronte parçaları eşliğinde)

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home