İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Perşembe, Ekim 09, 2008

İçindeliğimiz

Hiçbir zaman bir şeyler yazayım diye oturmadım masamın başına. Bir şeyler hissettimse, yalnız kalmış olmamda kelimelere izin verdim. Yazı yalnızlığın dillenişidir. Yazı misafirperverdir. Bir geceyi mi esirgeyeceksin sonsuzluktan? Elimden geldiğince hür yalnızlığım. Elimden geldiğince sessiz ve amaçsız bakıyorum denize. Elimden geldiğince sessiz dokunuyorum saçlarına. Gözlerimi kapamışım, yaşadığım an içimde. Gözlerimi kapamışım, yakınlığın içimde. Ne seni , ne de kendimi anladığımı itiraf edebilirim? Yorgunluk da vazgeçiremedi beni kendimden. Gecemi sahiplendim. Üşütmüş olmalıyım, ara sıra öksürüyorum. İşimle ilgili yapmam gerekenler bazen beni zihnimde yakalıyor. Yersiz kaygılar mı bizi başarılı olduğumuz konusunda kandırıyor? İnandırılmışlığın savaşçıları itaatkarlığın gür sesiyle kendilerini duymazlar. Sağır eden birlikteliklerin askeri yalnızlık ordusunda gönüllü müymüş? Başarılıymışım. Evet, başkalarına göre başarılıymışım. Kendime göreyse korkakmışım. Üstelik fedakarmışım da. Her söylediğimde yabancıyım. Gündüzünden gecesine kavuşan adamın hikayesinde söylediklerinden sessizliğine kaçışı var. Sessizliğim benim olarak kalacak. Sessizliğine bir kadın mı yanaştı? Koluna mı girdi? Sessizliğinden mi gelip geçtiler? Ölümlünün masasında oturmuş zaman yalanı. An geleceğin kalanı. Zihinse geçmiş alanı. Ölümlünün masasında çay bardağı. Yarın kendin için kalkmayacaksın. Geç kalma kaygın senin mi gerçekten? Gözlerini kapayışında görmüş olduklarıyla oynayan bir çocuk gibisin. Art arda park etmiş arabaların. Art arda sıralanmış kafelerin. Birbirinin peşi sıra birbirine mesafeli yalnızlıklar. Ara açılıyor. Ara şehir oluyor. Ara deniz oluyor. Ara kafa buluyor gece ve ışıltısıyla. Ara veriyor telaş. Ara veriyor kelimeler. Sessiz, saklı cümle nefes alıyor. Rüzgar yüzümü yalıyor. Anımsama tortusunun keyif bereketinde gece yalnızlığımı filizlendiriyor. Bir düş kurar gibi yalnızlığım. Yalnızlığıma karışmış bir kadın düşüncelerimde. Yalnızlığıma susma dercesine haykıran bir kadın sessizliğimde. Bir pencereden diğerine uzanan gece içinde bir kadın. Bir sokak diğerine gidince, gece gecem içinde. Erken uyanmam gerekliliği yatmamı söylüyor. Erken uyanması gerekmeyen bir adamın dünyasında gündüzleri kadar fazla yaşardı herkes. Sorumluluk sahibi miydi? Müdür yardımcısı mı olmuştu? Başarılıydı her halde. İnananlar inanmayanları inandırsın. Yalnızlık zamanı doldu. Ne de olsa saat bir oldu. Başını yastığına koyuşunu seveceğim. Başını yastığına koyuşunla aramda yağıyor geceye dair içime biriktirdiklerim. Uykuya dalacağım. Seni kalbime alacağım. Park etmiş bir araba, içi ve içindeliğimiz. İçimiz ve dışımız arasında ışık yüzdüren uzaklıklar. El ele farklı hatırlananı içimize pay edişimiz. İyi geceler deyişimiz bir arada, yastıklarımız ayrı. Tıpkı yalnızlığımız gibi.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home