İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazar, Ekim 12, 2008

Birazcık Gece Birazcık Düş

Geceyle baş başa kaldığımız bir andan sesleniyorum. Sessizliğimin özgürleştirdiği kelimelerle ayrılığımız, anlam kazandırıyor yalnızlık oyununa. Oyun arkadaşımın gecesi benim için bir anımsamanın yanılsama türevi. Yalnızlığımı şekillendiriyorum. Onu sessizliğine yerleştiriyorum. Işığı söndürmek için eli uzanıyor. Koltuğuna oturuyor. Karanlıkta mum ışığı eriyor. Gözlerini kapayışında yerim olmalı. Ayağa kalkışında ona eşlik etmiş olmalıyım. Saçlarında dokunuşum. Sehpasında birlikte izlemiş olduğumuz film. Mutfak masasına bir tek bardak koymak zor olmalı. Tabağının karşısına boş bir tabak koydu mu acaba? Sokaklarım çizgi olup da yaslanıyorlar içimin düş boşluğuma. Sonsuzluğun geri verdiği bir noktada buluşuyor parçalar. Parçalanmış gece gülümsemeleri, parçalanmış sarhoşluklar ve birbirlerinden saklanmış odalar. Sır parçacıklarıyız. Azıcık yaşantımız. Birazcık nefes, birazcık düş, birazcık kaçış her bakış. Her gözlerimi kapayışımda birazcık tebessüm ediş, seni yalnızlığımda karşılayış. Ay ve martılar ikimizin. Yolu izledik. Bir kısmıydık hikayenin. Bir kısmıydık gizlenenin. Bir kısmıydık hatırlayanlardan miras kalmayan yaşanmışın. Geride kaldı sonsuzluk. Geride kaldı adımlarım. Duvar saatim önümde. Akreple yelkovan dans ediyor. Zamanın geçtiği yalanına alet etmişiz yer değiştirmelerini. Değişimlerin arasındasın. Anla ilişkin canlı. Anımsama da, varsayım da an. Yokluk benim. Bir ihtimale armağan edilmiş gece. İtimalller sahnelenirken, bir kısmıyım paylaşılanın. Bir kedinin başını okşamışız. Kedi kendi halinde. Gece kendi halinde. İstanbul kendi halinde. Herkes ayla baş başa. Yansımalar kendi halinde. Balıkçı motorları omuz omuza rüzgarın uğultusunu dinliyor olmalılar. Gömleğimi ütülemem gerekliliği, sabah da erken kalkacağım gerçeği nereden geliverdi aklıma? Hayalperest bir suskun. Geceye yüzlerde yaklaşmak lazım. Geceye bir kadının omzunun üzerinden bakmak lazım. Sokak lambalarını geçmek, ürpermek lazım. İç içeyiz, bir kısmıyız. Kırmızı bir gül bırakılmış masaya. Sarı bir gül tutunmuş toğrağa. Beyaz pembeye sokulmuş. Koklananın bir kısmı bile büyüleyici. Giz kokulumun gözleri geceyle baş başa. Gözlerimi kapadım. Kelimeler uğradı zihnime. Salıverdim hepsini yalnızlığa. Saçıldılar düşebilecekleri en güzel deyişe. Bir kısmında bir arada. Bir kısmında, ne kadar da garip de olsalar, bir kısmında. Bir şarkı tadında. Gözlerimi kapadım. Bana aldığım her nefeste yetişti içim. Bana sonsuzluk getirdi çiçeklerim. Bana sonsuzluk getirdi kumsalım. Bana sonsuzluk getirdi denizim. Zihnimdeki martıya verdim ufku. Bana sonsuzluk getirdi kollarımı açışım. Bana seni sakladı zaman. Gözlerimi kapayışım tırmanıyor. Gözlerimi kapayışım uçuyor. Gözlerimi kapayışım kavuşuyor. Bildiklerim bildiğimi sandıklarımmış. Bilemeyecek olmanın ihtişamının bir parçasıymışım. Kucaklanışından fırlayan meraklı bir kedinin hikayesinde konuktuk. Her şey karşılaşılmış gözler kadar yakın. Gözler, duvarlar, çıplaklıklar bir kısmı gözlerimi kapayışlarımın. Kıyıya vuran dalgalar uzağımda. Uzağım yakınımda. Birazcık düş yeter, birazcık da yalnızlık.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home