Birlikteliğimizi Seçmişiz
Zaman çalan hikayelerimizden biri, yalnızlıkların huzura erdiği bir günde, ışığın dans ettiği denizle. Sımsıcak bir şehir, kaybolunmuşluğun gözleri kapanmışlığında sımsıcak bir kadın. İçimize dek yaşamak sımsıcak. Gazetesini tutan elini sevebilen adamın hikayesi, ortasında unutulmanın. Perdeler açılacak. Omzunda öylece kalakalmak hayat kadar derin. Vaktin nasıl geçtiğinden özgür, öylece kalakalmak. Bir anımsamanın ayakları yere basıyor. İçimi dolaşmaya başladı. Bakışlarım ona günaydın diyor. Mutfağa taşıdı anları. Suskunluğumda hareket halinde. Birlikte güzel bir film izlemişiz, birlikte bırakmışız kendimizi şarkılara. Birlikteliği seçmişiz. Birlikteliğimizde kıpır kıpır. Mutfaktan gelen sesler tanıdık. Perdeyi açtığını duyabiliyorum. Bardak, tabak sesleri sıradanlığın ihtişamı. İçinde olmak büyülü. Yalnızlığın içindeyiz. Bakışlarımız yeniden doğuyor. Doğmak da, ölmek de yalnızlık. Birliktelik yalnızlığın hikaye edilişi. İçinde olmak değerli. Hüzünlü duruyorsun diye seslendi. Hüzünlü değilim, aksine sakinim. Sakinliğim zengin. İyi hissetmek ne muhteşem. İyiliğin güleryüzlü dostlarını bekliyorum. Birazdan güzel bir kahvaltı ikram edecek gün. Pazar günü tembellik hakkımız. Evrende, içimizde büyüyen, küçücük bir pay sahibi olmak mutluluk. Bir aradalığımızın parçalarıyız. Birazcık da olsa deniz, birazcık da olsa an ve uzayıp giden zaman. Martılar kimsesiz değil.
26/10/2008
26/10/2008
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home