İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Salı, Aralık 28, 2010

Bütünün Dahili Hattı Meşgul

Kayıp bir zamandan uyandırıldı. Gözlerini ovuşturdu. Karşısındaydı yokluğunun. Boşluğundan arta kalan dolulukla karşı karşıya bakındı etrafı olmakta olana. Etrafıyla haşır neşir sokaklardan birini izlemeyi seçti. İzlendikçe, içinde sihirli akışlar sunan, hayranlık uyandıran bir mola noktasındaydı. Ara vermiş bir sonsuzluk geçidinde dikilmiş bir adam. Hiç durmaksızın, gelip geçeni misafir eden bir unutkandı. Unuttukça yok olanı körükleyen bir mucit rüzgardı. Ne bilim ne de bir iş adamı olmayı başaramamış, hep bir hayat adamı olmanın özlemini duymuştu. Genelde ondan beklenene hep geç kalmış, ama yine de kendini de kaçırmıştı. Kendisi ve başkaları arasında kalmış eksik, sökük sözcükleriyle yaralı bereli , hasarlı bir öykünün kahramanlık payesine tenezzül etmeyen bir karakterdi. Rolünü iyi oynayanlar, aynada yüzlerini yitirdiklerinde dehşete dahi düşemezler. Yokluğun sonsuzluğu zamanı çileden çıkartır. Terk edilmiş zamanların hikayelerinden ne anlayabilir insan? Anladıklarının anında yalnız sadece kendini çıkartabilir yanılgılardan. Hiç gerçek değildik. Bize ait olanın hapsinde hiç özgür değildik. Sessiz kalmış tüm tanıklar aramızdan birer birer ayrılırken, biz de suskun karşıladık bazı var olmuş anları. Mirassız ayrıldık anlamdan. Anlam yavaş yavaş toprak oldu. Toprak yeşilin zengin tonlarına, sarının can alıcı bereketine dönüşürken insan oradaydı. Bütününe ait hissetmeyen bir parça kendi bütünlüğünde hapsolmuş, sevinç kuraklığına direnmesi güç bir katredir. Parçalanmış zihinlerimizde huzurlu muyuz? Adımlarımıza ait mi yoldayız? Yolu kurulu oyuncuların selamladığı sahnenin seyircileri de uyur gezer mi? Durmayı seçebiliyor musun? Görmeyi, duymayı seçebiliyor musun? Yaşamayı seçebiliyor musun? Sen yerinde misin? Kendini durdurabiliyor musun? Bir zamanlar sakinliğin hazzı vardı. Bir zamanlar gökyüzü benimdi. Zamanın bu kadar telaşlandırılmadığı bir geçmişten bugüne nasıl sahip olduk? İlerlemenin boşluklarında akan bir şehir. Şükürler olsun ki gecelerimiz hala bizim. Jethro Tull'dan Budapest parçasını uzun zaman önce dinlemiştim. Gözlerimi kapadım, kendime uğradım. Kendime uğrayan hayatı sevmeyi ihmal etmeden gülümsedim. Kariyeri olmayan bir yazar olmak beni rahatlattı. İçimle yolculuk edenden saçılan kaygısız. Tohum renklendi. Gökkuşağı çoştu, göğe kavuştu.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home