İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Cumartesi, Nisan 07, 2012

Ara Sıra Kelimeler

Kelimeler,  ara sıra yazılmaya can atan uzak durduğum kelimeler. Sessizliğin çılgın tohumları kelimeler. Aynada kendini görür, hayatın akışında kendini yaşar gibi buluşmalara teslim kelimeler. Sessiz dünyanın unutulmaya ve yok olmaya mahkum kelimeleri bir arada. Bu yokluğa isyankar hiç olmadım. Sadece gelişine ve akışına teslim oldum parmaklarımdan sızana, çalakalem ne kendini ifade edip buluyorsa ona teslim ettim zamanı unutuşumu. Hep varmak  için yaşadığımızdan, hep ulaşmaya çaba sarf ettiğimizden , yazmak bir anlam aramadan ; yaşamak bir anlam yüklemeden, sadece mutluluğa dokunup özgür kılmak ve özgür kalmak. Toprağın suya hasretinde dinen, koku salan o buram buram yağmur sonrası hayatın duraksattığı yüzlerden birindeyim. Aslında güneşin yakıcı , terleten yaşadığımı hatırlatan eşliğinde de yaşadığım ana tutsak adımlıyorum karşıma çıkanı. Düşünmeden yazıveriyorum işte. Düşünmeden yazıverdiğinde yargılara inat kendinden dışa vuruyorsun sonuçlardan bağımsız kavuşuyorsun sana gelenden ayrılana. Art arda sıralanmışla barışıveriyorsun. Kimsenin umurunda değil ne yazdığın. Senin de umurunda değil. Öyleyse yazmak, çizmek , yürümek birbirlerinden farksız. Miras aldığın bilince karışmakta olan her yaşam mucizesi kelimelere kaynak olan. Sırlardan günışığına çıkan , karanlıklardan yıldızlara yansıyan, telaşlardan soluklanan bir duraksama parmaklarımdan kurtulup haykıran. Sessizce sarılmak ve unutmak gibi yazmak. Arada bankacı kimliğimden kaçmak , arada rollerimden istifa etmek,  yazmak , kelimelerimi savurganca harcayabilmek  ne doyulmaz bir özgürlük. Bir bulantı sonrası rahatlamak yazmak. Uzun zaman olması doğal değil mi yazmayalı, uzun zamandır yaşıyorsan uzun zamandır yazabilirsin ya da yazmıyor olabilirsin de. Bir virtüözün omzundaki kemana uzanan arşesi gibi rüzgarın sonsuzluğu aşıp dokunduğu ağaç yaprak örtüsü dile geldi kelimelerde. Duymak isteyenlerin yere kök salışlarında dans edip savruldu. Etrafı oldu hayranlıkların. Etrafı oldu göğü yere kavuşturan kucaklanmışlığın. Etrafı oldu bekleyişin, etrafı oldu hoş geldin canım diyebilmenin. Etrafımızda ne çok kişi eksildi biz kendimizle meşgulken. Bizler de eksilirken hayat akmaya , var etmeye devam edecek. Kibirli olsak da bu  hediye bizden esirgenmiyor. Biz farkında olsak da olmasak da şanslıyız. O kadar telaşlıyız ki unutmadan edemiyoruz. Geçiyor sokaklar, geçiyor okyanus senfonisi. Arşeye değiyor keman. Ses veriyor sessizlikler. Ses veriyor sensizlik. Dudaklar hareket ediyor. Dudaklar uzaklaşıyor. Dudaklar yakınlaşıyor. Derin bir nefes al ve derin bir nefes ver. Bir fotoğrafa baktığında ne kadarını duyabiliyorsan, birkaç kelimeyi gördüğünde o kadarını duyabilirsin. Kendi kısıtlamasını yaratan , besleyen katılışlar. Kendi kısıtlamasını kaçınılmaz kılan eksiklikler, geride kalmış oluş ya da anda var oluşlar. Kelimeler duymak isteyenlerin. Yaşamayı saçma bulabildiğimiz gibi duymayı da saçmalatan kelimeler. Kendini bırakıp okuyabilir misin? Kendini bırakıp duyabilir misin? Ya da kendini bırakıp görebilir misin? Ya yazan kendini bırakabildi mi ki. Akış oyununu seviyor tüm büyükler. Görebilmek de sonsuz bir akış. Zamana karşı tuval gibi durmak da bir yalnız bakış. Mutlu ol ve sana çarpan hayat darbelerine elinden geldiğince yakış. Yeri geldiğinde kendinle ve başkaları ile takış. Ama ısrarla yine de bitmek tükenmek bilmeyen yaşamla çakış. Bir avuç kelimeye bakmaktansa dokunmak mı daha güzel? Dokunmak mı daha cesurca? Yoksa duymak , duyurabilmek mi insani? Duymak bir kalıntı mı? Bir ölünün sesi olabilir bıraktığı kelimeler. Bir ölüden kalana dokunamazsınız. Kelimeler yalancı bir sonsuzluk duygusu yüklüyor rast geldiğine. Halbuki dokunup da gözlerini nefes alışlarında kapamak ve hissetmek kadar sonsuz bir kendine ve sevdiğine düşüş var mı? Susup da koklayabilir misin , yaşamıyorsan. Yaşamıyorsan kelimelerinde beyhude duyulup, yanlış anlaşılabilirsin çaresizce. Çaresizlik yaşayanın değil mi? Çaresizliği bulaştırabilirsin okuyucuna. Ölmüşsen nasıl da senin olur okuyucun?  Ölsen de sahiplenmekten vazgeçemediğini ele veriyor dizilişler. Ürkerek aynaya bakmışlardan kalan kim varsa unutuldular. Cesaretle bakanların da ürkeklerden farkı kalmadı. Çaylar içildi, esinti hissedildi ve yok olundu. Bir tutam hikayeden çoğaldı insanlık. Çoğalanda kayboldu insanlık. Çoğalanda yalnızlaştık . Dur demesini bekledik sevdiğimiz kadının ya da adamın. Dur kollarımda soluklan , dur telaş etme demesini bekledik. Beklemeyi yaşama harmanladık. Buram buram birliktelik kokabildiğimizde çiçek bahçesi olabileceğiz kanla sulamakta olduğumzu bu paylaşamadığımız topraklarda. Dudakta hasret gideren su olacak susuzluğumuz. Var oluşumuzdan yok olurken, yok oluşumuzdan var edeceğiz mirasımızı. Daha yalnız, daha cesur ve hep kol kola. Yalnızlık kendini görebilmek. Gözlerini açmayı öğrenmen lazım ki görebilesin. Abur cubur yalnızlıkların faydası yok. Hakkı verilmiş yalnızlıklarda sözlerini kapayıp, gözlerini açtığında hissedebilirsin. Susup sonsuzluğunu bekleyebilirsin. Bir ağaç gibi yükseklerde başını eğebilirsin. Etrafı unutulmuş bir ağaç ormana yaslı. Omzu unutulmuş bir kadın ya da bir adam. Ayırt edilmiş sokak bitimlerinde başlayan hikaye yokuşları. Tırmanan , alçalan, hızlanan, yavaşlayan insan derecikleri. Son bulmakta bir kerecikleri. Bir pencere açılıp da , bir kitap olur kelimeler saçar sokak sokak. Bir kapı kapanıp da son verir çalıp duran saate. Saatine bakan bir adam sıradanlaşır ulu orta kalabalığın seyrinde. Kelimeler durmadan boca edilir zihinlere. Çoğalan yalnızlığın son anına dek yazar saçmalar, bocalar. Boca ettiğnce bocalar hayatın içinde. Hayatın kısır söngüsünde derviş misali döner durur, ararcasına aşkla. Akış aramaktır. Durmak da aramaktır. Ara ver kelimelerine. Ara sıra yokla yaşadığını. Ara sıra kokla yaşadığını. Ara sıra buluş sözlerimle.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home