İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazar, Eylül 13, 2015

Ara Sıra Sonsuzluk

Yansımalardan seçip, beğenip aldım. Belki resmedebilseydim biraz daha yakınlaştırabilirdim sizi hissettiklerime. Sözcükler bir baştan çıkarma aracı. Sözcükler ne kadar yansıtabilir ki güzel bir kadının çıplaklığını? Dokunmanın, karışmanın, o hissin sözcüklerde, resimlerde karşılığını yakalamak mümkün mü? Muhteşem bir sessizliğin , büyüleyici bir yaşamın akışının sesi olmaya yeltenmek cüretinde kendini kandırmak. Kısa bir ömür, kısa karşılaşmalar, bir anlık bakış, zihinde tutunmaya çalışan ne varsa yalnızlık oyununda. Oyalanmalar, vakit geçirmeler, faydasız tembellikler. Kırmızı mı sarsa sırtını, yoksa mavi mi? Deniz mi karşılasa yoksa gökyüzü mü? Hangisi daha mavi senin için? Bir farkı olduğunu bilerek seçimlere tutsak sözcüklerle ne kadar anlatabilirsin? Dinleyenin de sesi olmalı, okuyanın da. Herkes katılabilse keşke, herkes kışkırtılabilse. Bir anda ne çok insan var aslında. Ne çok şehir var, ne çok sokak. Ne çok seçim var. Atlayıp bir uçağa görmeye gidebilirim New York'u. Bir yudumundasın içkinin. Daha başlangıcındasın sarhoşluğun. Suskunluğunun mabedinde masum değilsin. Daha iyi ifade edebilmenin yolları olmalı. Korkaklık da bir nevi sansür değil mi? İnsan yazdıklarında kendini hatırlayabilir mi? Uzaklarına da yakın olmak için çıkmalı yollara. Düşmeli sokaklara, akışlara teslim olup, nehirler olmalı çağlayan insanlarda. Hiç durmamalı hayatın güzel anlarında. Kayıp bir adam kendini arayan. Kayıp bir okur sözcükleri bulan. Sözcüklerin karşılaşmaları gibi yeri geldiğinde anlamsızca duraksayan. Yeri geldiğinde arayışlara gün batıran. Hüzün, coşku, nefes ve ufuk sonsuzluğu kavuşturuyor.Güzele dair ne varsa ağacın yeşilinde de şarkı oluyor. Ben hiç anlatmayı bilemedim. İçim içime sığmasa da, gözlerim buğulanıp, dolsa da, boğazımda bir yumru , yutkundum, sessizleştim. Daha fazlasından eksik hayatımda hayranlığımı, sözcüklerin bana ihanetinde itiraf edemedim. Hayatın dansını kovalasa da gözlerim, bir kadının çıplaklığını yüceltse de sözlerim kifayetsize teslimim. Kaç odalı düşlerde kalıyorsun? Kaç sokağa bakıyor gülümsemen? Bir dahaki sefere nerde uyanacaksın? Sadece senin çıplaklığının adı var. Dönüp de arkana seni seviyorum demek var. Gerçeğin ucundayım. Sözcüklere düşmek üzereyken , sana yetişmekteyken zamanın birindeyim. Evvelin kucağında doğmuş ezel gibiyim.Başlangıçların en güzel anının kadını sana sözcükler getirdim sessizliğimden. Onları dansa kaldırabilir misin? Son da kısa. Belki sonsuz da...o bakışlarında. Ara versem de zamana, zaman alacaktı elbet. Yaşamak ve yaşadığına, sevildiğine dair unutulmak. Kaderlerinin öncesinde buluşmuşların hikayeleri ve şarkıları kifayetsizliğin masumiyetinde. Yaşam çığlığı , yaşam çılgınlığı benden adımı çal. Dahası var yokluğumun. 

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home