Ya Senin Ellerin?
Soğuyan boşalmış bir çay bardağının tütüşünü izlerken vapuru bekliyordum. Artık soğumuştu hissettiklerinde kaybolduğum kızlar gibi. Sekiz kırk vapurundaydım onlarca martı denizin üzerinde güneşlenirken. Uçmak gibi keyifli bir iş aceleye gelmezdi. Soğuk saplamalı yaşadığın hissini, değer veririm üşümeye. Martılar hareket edişimizle birlikte yağmaya başladı üzerimize. Mavi bir bardak çay daha al gel dercesine uzandı bakışlarıma. Döndüm dinginliğe ve kendimi duyduğum sessizliğe. Rüzgar göğsüme yükleniyor, yüzüm martının uçuşuna teslim iskeleye dönük. Ellerim üşüyor. Ya senin ellerin? Artık boş değil mi avcun? Bir martı gibi telaşsız yaşamalı, bir balıkçı gibi beklemeli suskunluğu.
23-11-2007
<< Home