İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Perşembe, Mart 30, 2006

Kendimle Konuştum Biraz...Delicesine

Bir kadeh içine can atarcasına sığmayan şarap rengiyle, ışığın tadına vardığı camı yaşatıyor. Sehpa onu, kendini beğenmişliğinde yüceltircesine yalnız. Sarhoşluk dudaklarla buluşmayanda sakin ve aldırmaz. Zihin gün ışığını davet ediyor pencereden. Biraz da dağınık bir çarşafın kıvrımlarını izlercesine yer takipte. Sanki sahnede çıplaklığını alıp da giden bir kızın günaydın dercesine kalkışı eksik. Odam bir kadının varlığını kutlayamayacak kadar kalabalık. Sadece düşünceler değil fazla olan. Halbuki bir yalınlık yere basışlarının sıcaklığını anlatabilse. Resim karışmasa ve onda başlasa. Tüm nesneler biz buradayız çığlığında katılsa. Sade bir o, saçlarında serilende, basit güzeldir dese. Göz göze gelişte birlikte toplasak mekanı. Beyazı kuşanmış duvarlara sadece bir tebessüm kalsa. İçim hemen maviye koşsa. Evim beni ağaçlarla karşılasa. Ne yazık ki, hiçbir şey birkaç kelimeyi bir araya getirir gibi değil. Bir yudum şaraba yaslanmış koku gibi değil yalnızlık. Her şeyi silercesine gözlerini kapamak ve bir tebessümü boyamak, içine akanı kovalayarak. Odanla seni buluşturan müzikler. Odanla seni ayıran düşler. Bu inanılmaz dönüş, dönüşüş benim, bu sendeleyiş! Bu yanılsama sen katılmasan da, içine çıkılan. Elimi anlayan yüz benim, göremediğim, hislere bıraktığım. Senin de hatırlatmadığın, hatırlamadığın. Gitarın sesi kadar zengin bir davet. Yılları büyük bir sabırla yüzüne işleyen anlar. Gönlüne taşıdığın şehrin, ışıklarını her akşam yakışında biten günlere inat bitmeyen hikayeler. Burukluk deseni pijamalarla başka bir güne başlayan yolculuğun aşk şarkıları hiç bitmedi. Hala toprağı ve çiçekleri çekmedim üstüme. Kendimi kandırışlar için giyinsem de her sabah, benim olan gecelere dönüyorum. Seninkiler de kıymetli olmalı, paylaşmadığına göre. Denizi olan bir dünya zamana yayılmış, içinde bir ben onu çağıran. Sahilde ayaklarının üşüyüşü sana hayatı anımsattığında, bir elin kavrayışını arıyorsa ruhun, gece ve martıları gibisin.Şehir seni unutmuş uyuyor. Yalnızlığın sana bir kez daha iyi geceler diyor.


Jean Jacques Goldman’ın Doux adlı parçasında kendimle konuştum biraz...delicesine.

29/11/2005

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home