İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazar, Mayıs 07, 2006

Sıcak Size Neyi Anlatıyor?

Sıcak size neyi anlatıyor? Bir güneşin, kumsala uzanmış bedenlerin sırtına deniz kremini sürüşünü mü yoksa yorgunluk sonrası yudumlanan, bir bardağın içine sığamayan , buram buram kokan meyve çayının size karışmalarını mı? Sıcak renklerle koşuşturan kır çiçeklerindeki, bir okul avlusunu kaplayan küçük bedenlerin hayat çığlıklarının göğü coşkulu yırtışı mı? Canınızı yakan bir dokunuşun anımsanması mı? Bir karşılaşma anında engel olunamayan duyguların çekiştirmelerinde tökezleyip düştüğünüz anda sizi tutan içten bir gülümseme mi? Sıcak , soğuk ile geçirilen bir ömürde özlenen mi? Patilerini dizlerinize dayayan bir bakış mı? Her sabah dükkanlarını açmaktan bıkıp usanmayan canlı, umut dolu kasaba esnafı mı? Bir merhaba mı sıcak? Yoksa bir ayrılıştaki güle güle mi? Bir kelime mi anlamını arayan her yaşananda, biz insanlar gibi?
Sıcak sarı mı , papatyanın paylaşamadığı yoksa kırmızı mı her çiçeğe lalenin baharları caka satarak gösterdiği? Mavi serin gibi görünse de sıcak mı içine attığı duyguları ile? Kışın üşüyen portakal ağaçlarının ovuşturduğu turuncu mu sıcak? Pembe, bir sevilenin giysisinde ya da bir küçüğün pastel boyasında mı sıcak? Yıldızları parlak kıldığı için de sıcak mı siyah ona yapılan haksızlıkları kabul eden hoşgörüsüyle? Yeşil gölge etse de sıcak mı içindeki canlılıkla? Her rengin sırdaşı beyaz ketumluğunda ne kadar sıcak? Morun turkuazı dansa kaldırışı ne kadar sıcak yada başka çekingen renkler var mı içi içlerine sığmayan?
Bir annenin omzuna başını yaslamış bebeğin küçük elleri ile onu sevişi mi yoksa bu iletişimde duyguların aktığı yanaklar mı sıcak? Bir el mi sıcak elimizi elleri arasına alan, avucumuza dostluğunu sıkıştıran? Yaşıyor olmak mı sıcak dostum? Ölürken soyunduğu sıcaklığını bana vermişti annem sarınayım diye onun gidişinde. Bende unuttukları mı sıcak, uyandırdıkları mı?
Biraz önce içtiğim sıcak limonatanın boğazımdan akışı ile başladığım sıcak yolculuk hiç bitmeyecek gibi. Bir sandviç olacak arasında leziz domatesin peynirle uzanışında, sucukların kıskanışı olacak. Bir kalorifer peteği olacak tir tir titreyen bir öğrencinin hemen yıllardır görmediği dostuna sarılır gibi atıldığı. Bir Dvorak bestesi olacak bir annenin yitişinde çalan Slav Dansı’nda beni yaşamaya davet eden.
Sizce sıcak neyi anlatıyor? Sizi mi? İnsanı mı, hayvanı mı, bitkiyi mi yoksa bir evrensel kucaklaşmayı , sevgiyi mi?
Şu anda annem sımsıcak. Onun omuzlarına düşüncelerimle küçük küçük dokunuyorum. Bu dualar ‘benim’ dilimde, Dvorak’la annemin mezarı başında. Yaşadıkça sıcak kelimelerde güzel günler dileklerimle. Sevdiklerime, seveceklerime.
....Geçmişten bir yazı, tarihini hatırlamadığım.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home