İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazar, Şubat 25, 2007

Belki De Yazmak İçine Düştüğün Hal Komedisi

Hep bir düşler gezgini oldum. Gerçekten tutku ile sevdiğim kızlar hep benim değişmemi istediler. Bu bende normal olmadığım duygusunu kuvvetlendiriyor, içimdeki korkuyu büyütüyor. Bir gün gerçekten beni olduğum gibi sevebilecek, benim de güçlü duygular ile sevdiğim bir kız karşıma çıkacak mı acaba? Yoksa sen kehanetinde haklı mı çıkacaksın, hayatımın geri kalanında düşüncelerle mi boğuşacağım? Hep mutsuz mu olacağım? Şu anda Sarah Brightman’ın güçlü sesinde kayboluşumda sana anlatamadığım ve hiçbir zaman da anlatamayacağımı bildiğim ne çok güçlü duygu var. Bir zaman balıkçısı, güne çektiği, öleceğini bildiği anılarla uğraşısında kaybolmuş, denizde dans edercesine seyreden anların hayat dolu yitişinden uzak. Dün izlemiş olduğum Kral Arthur filmindeki siyah atın parlak ve hırçın bedeninde çarpan yırtıcılıkta, özgürlüğün içe sığmaz coşkusunu yaşadım. Onun gibi yırtıp gitmek istedim mekanı. Ayaklarım beni tutan bu topraklardan kesilsin istedim küçük anlarda. Ben içimde denizler ile uyanıyorum, yağmurlu bir günde rüzgar beni sahilde düşüncelerimde yakaladığında, buğulu körfeze yaslanmış gemilerde, geçen insanlarda, yalnızlığımda bana düşenleri içimde diğer günlere taşıyorum. Olgunluk hakkında söylediklerin üzerine düşündüm. Delilik sınırında yaşayan biri olarak, rakamlarda kendimi nedense tutsak hissediyorum. Rakamlar senin uzaklığın kadar kesinlik içeriyor. Sabah sen işe geldiğinde, sana günaydın deyişime sıcak bir sarılışı eklemek isteyişimin imkansızlığını bilmem de bu kesin ve mantıklı sınırlar içinde. Her şey ne kadar gerçek. Yüzüne dokunmak isteyişimi seninle paylaşmamam gerekliliğinin bilincime yapışması, çıkıp gittiğin anlarda seninle gelebilir miyim diyen anlaşılmaz içim, senin gerçekliğinde ve farkında olduğum duygularında bittiğini bildiğim gerçeküstülüğüm. Bazen bakışlarında cam gibisin, şeffaf, kırılmasından korkulan, keskin,soğuk,ışıkla dans eden. Bu anlaşılabilir bir duygu. Bir beden masalı yarım yamalak öğrenilmiş bakışların dilinde bir solukta okunmaya çalışılan. Gecelerimdeki korku ve sevgi arayışı gibisin. Hep içimdeki çılgın at gibisin, yakalayamayacağımı bildiğim. Gözlerime düşen bir ürperiş idi filmde bana seni yaşatan. Eski çağlardan bana akan tutkuda seni özledim. Yağmurun saçların ile buluşmasında yanında olmak istedim. Bir sinema salonunun hayal oyununda sıcaklığını ellerinde bana avuç avuç içir diye can attım. Bir tango dersinde acemiliğime nefesin kadar yakın ol diye arzu ettim. İçimde bunca duygu ile hayatı, çiçekçilerini, sokaklarını, gecelerini yalnız geçip gitmek bana ağır geliyor. Farklı olduğumun farkındayım. Ama tüm sevdiğim kızlarda hayatımın parçası olsunlar istedim. Değişmek istediğimden emin değilim derken, aslında senin ifade ettiğin kadar tutarsız değildim. Bir dediğin bir dediğine tutmuyor dediğinde haklıydın. Ama tutmayan aslında içimdeki ses ile dışımdaki ses. Dışımdaki sese çevremdekilerin sen normal değilsin bakış açıları karışıyor. Bunu bir seste telkine dönüştürmeye çalışıyorum ama ruhum beni hep çekiştirip duruyor. İçim değişebilir mi, farklı bir oyunu oynayabilir miyim? Hayat beni heyecanlandırdı, hep şaşırttı. Bunca güzel olan şeyde yalnız uyanmak belki de benim kaygılarım. Burada korkularım var, son derece insani. Sen de sevdiğim de, onca zorlukta yılmayışın, kendin olma yolunda bitip tükenmek bilmeyen isyankar koşun. Hayatın dizginlerinde ben ehlileşmek istemiyorum. Haklısın başka Aysunlar, Banular da olacak, sevme ve sevilme gereksinimi olduğu sürece. Hayatımızdan hep belediye otobüsleri gelip geçiyor. Bir gecede senin yakınlığında, farklı bir anlam kazandı bu sıradanlık, tekrarlılık. Her neyse, yolculuğumuz devam edecek. En hırçın at da koşusunda yorgun düşüyor. Özgürlüğü ciğerlerinde tükenircesine hissetmek bir var oluş. Ben biliyorum ki senin duyguların bana çıkmıyor. Artık bana inanmıyorsun belki, ama seni gerçekten içimde bir dosta dönüştürmeye çalışıyorum. Bunun doğruluğundan emin değilim ama seçimler hayatın kelimeleri. Art arta sıraladığımız anlarda kendimizce bir hikaye yazıyoruz. Bilgisayar ekranıma balkon kapısından düşen gökyüzü yansımasında bir kuş hızla geçti arkamdan, farkındalığımdan. Meyveli hayal kırıklıkları, bir mutfakta yazılabilecek ne çok oyun var. Oynamak istememek de insanın en doğal hakkı. Üzülmek de hak mı, yargılardan uzak kendince. Değişmelisin diye buyurdu insanlar jürisi tüm iyi niyetiyle. Hayat boyu mahkumiyet cezası için büyümeli insan içindeki yılkı atı ile terbiyeli bir şekilde. Sen kapılarımı arala istedim. Benimle bir hayatı koş. Ama seni anlıyorum, sana tüm bunları işyerinde nasıl söyleyebilirim duygusallaşmadan. Seninle bir şeyleri paylaşmam, sana bir takım duyguları dayatmak istememden değil. Ne kadar birbirimizi anlamıyor görünsek de, aslında birbirimizi anlıyoruz. Umarım bu imkansızlığın ötesinde bir gün bir dostane duyguda buluşuruz. O zaman birbirimize anlatacak farklı masallarımız olur. Belki de sessizlik oluruz gerçeküstünde. Gerçek insanla sokağa çıkan nefeste sıcak. Herkes son gerçeğine kadar yaşıyor. Bir içsel gecede dün yine müziklerim örttü üstümü. Yalnızlıktan düşlere geçişimde, ve her uyanışımda kendi hayatımı yazıyorum. Seninle bir parçasını, bir parçamı paylaşmak istedim. Sıkılıp da bırakmıyor muyuz her romanı elimizden. Hayat kendi satırlarımızda, çıktığımız duygularda. Gerisi kandırmaca. Bir gün pazarlarımı doldurmadığında, bir kehanetin ötesinde farklı yaşlarda, yine çılgınca hep bir özgürlüğü yaşamak ve yaşatmak, acı verse de akıllanmamak, bir gün bu tatlı ve yorucu koşuda sevgiyi yanımda hissetmek, onun rüzgarı ile zaman içinde yarışmak dualarım. İçimdeki tanrı beni anlıyor. Bir gün basamakların beni götürdüğü bir kapıda bir zili çalışın ardında gizem gülümsüyor olduğunda haklı olup olmamanın önemini anlayacağım. Bir gün seni kıskanmıyor olduğumda dost olabileceğimizi biliyorum.


07/11/2004

Hala İzmir...Sarah Brightman Las Vegas Konseriyle Yolculuk-Hoşça Kal Deme Zamanı

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home