İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazar, Şubat 25, 2007

Tarihi Olmayan Duygular

Derin derin nefes alıp verdim. Gözlerimi kapadım ve kayboldum. Bir süre sanki yoktum. İçeri bir kız girdi, yüzünü seçemiyordum. Yaklaşsın diye bekledim ama yaklaşmadı. Zaman içinde uzaklaşıp gitti, içime girdiği andan ötelere. Bekliyorum. Kimi, kendimi mi, yoksa beni sevecek birisini mi, ya da her ikisini de mi , sadece birisinin yeterli olduğunu bile bile.
Bizim sokakta ne çok ses var. Bizim sokakta hayat var. Hala içimdeyim. Uzaklarda seslerin çağrıştırdığı arabaların geçtiğini hissedebiliyorum, eğer muzip biri motor ve korna seslerini kaydetmiş , müzik setinde dinlemiyorsa.
Masamdaki bir not gözüme ilişti, bugün yazdıklarımı, kendimi toparlamaya karar verdim ama yine erteledim diye. Duş alıp bir öğleden sonrasına çıkacağım. Artık yazmak istemiyorum. Biraz yaşamda sahneler toplayayım, şehir metrosunda farklı yaşlarda, cinsiyetlerde, kıyafetlerde, düşüncelerde insanların arasında olayım, düşüncelerimi okuyamadığını bilmenin rahatlığı ile insanların yanında durayım ve onları kendi dünyamın oyuncuları yapayım. Hayatın beş dakikasını bilinçsizce paylaşalım ve ben çıkıp gideyim bir daha rastlamayacağım ya da rastlasam da hatırlamayacağım yüzlerin dünyasından. Onlar da yüzlerini alıp gitsinler başka mekanlara. Bir tercih olmaksızın sıralanmış insan damlacıkları ile metronun ağzından şehre akayım, kendimi fuardaki ağaçların altına atayım ve kendimi başka bir gözlemcinin kahramanlarının toplandığı, hayata dair bir oyuna ve repliklerine bırakayım, içimde daha önceki günlerde kitap okurken üzerime pisleyen kuşun kaygısıyla. Akşam olunca da, tamamı ile yabancı olmasa da , sadece bir dansın paylaşıldığı yüzlerle bir araya gelip, merhaba tango melodileri diyeyim. Sonra da geceye , bir başka günün uğurlanışına döneyim, metroyla şehrin damarlarında insanlarla akarak, çarpışarak, bir tercih olmaksızın sıralanmış yüzlerle.
Şu anda şehir ne çok düşünüyor ve ne çok konuşuyor. Ne kadar çok şehir var. Birbirine karışmadan akan insanlar ne çok. Aynı dili konuşan yabancılar ne çok. Olasılıklar ve açılımlar ile yaratıcı bir enerji serseri bir şekilde dolanıyor. Gülümsememi alıp da çıkıyorum hayata. Başka izlenimlerde buluşmak üzere.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home