İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Cumartesi, Temmuz 07, 2007

Unutmak İsteyişimde Bana Yaşam Saç

Yazıldıkları tarihi kaybetmiş, cep telefonumda unutulmuş satırları kayıt edilmişliklerinden anımsamalarıma çıkardım. Halbuki o anda kalmışlardı, tek başınalardı. Bir kız gibi vefasız olabilirdim. İçine savrulan kelimelerimde nasıl bir düşünce yeşeriyor? Yalnızlığımın tohumlarından nasıl bir duygu filiz veriyor? Sana da saldırıyor mu yaşadıkların? Adımlarını aşmak isteyişinde nefesin tükeniyor mu? Sözünü esirgemeyişinde bir sessizlik var mı sende duyulmayan? Kalbinin çarpışında, gözlerine has olan, bir yaşanabilir barınıyor mu söz verişinde? Yoksa içimi aldatıyor mu suskunluğun? Yoksa ağlamak isteyişim gibi yüklü müsün? Bedenime direnişim kadar güçlü müsün? Seni sormasaydım, kaybolduğumu anlayabilir miydim? Gözlerimi kapamasaydım sonsuzluğu gece ile kavuşturabilir miydim? Aşkın çeper çektiği hırçınlık huysuz yokluğu yırtışında. İnsanı sınırlarıyla buluşturan bir kaçışta birer dönüş her varış. Yorgun musun merdivenleri çıkışında? Alışamadın mı hala aşinalığına? Tanıdık mı geliyor kalabalık yüz vermeyişinde? Ne zaman ustası olduk maske sanatının? Ben adım değilim. Seni de sende bulamıyorum artık. Yaşadığım hissini dinliyorum. Söz virtüözü olsa dudakların besteleyemez anlatamadıklarımı. Bir ihtimalin baharında yarın aç bana. Unutmak isteyişimde bana yaşam saç. Sevildiğim hissinde kök salayım aşka. Diyebileyim ki seni yaşamak gerçekten başka.


“Martıların keyfini sürdüğü kadar var rüzgar. Tatlı bir güneş herkese yetişiyor, moral verircesine. Kaptan onsuz yapamayacağı ama sevgilisiymiş gibi de bakmadığı denizi izliyor Pasaport Alsancak Karşıyaka hattında. Saat 7.30. Yine bir aradayız. Son derece mavi bakışımıza serili uzaklar. Gemilerin sessiz bekleyişlerine günaydın der geçer gibi 7.10 vapurunun uğultusu. Ben hiç özgür olamayacak mıyım? Yalnızlığımda sana yer yok, yalnızlığım dar. “

“Acıların ve sevinçlerin yuvalandığı her ışık, gecenin içine sokulmuş tepe ve kıyıları gizemle kaplamış. Yorgunluğum vapurla Konak’a yaklaşmakta. Havanın serinliğinde kendime geliyorum. İskeleye yanışırken düşüncelerim anlıyorum ki, tercihimin esaretinde tesellisi yok kendimi kandırışlarımın. Bir adamın hikayesi ödünç alınamaz. Geri vermemek üzere alınmış kelimeler. Yaşamı içinde yalnızken buldun. Kapitalizmin yalnızlaştırdığı insanlar gerçekleri haykırmışlardı ama anlayamayacak kadar hali vakti yerinde olanlar uykudaydı. Gün uyanmak için güzel de... “

“Sen içinde olduğun için bugün hatırlamaya değer
Seni ne çok seviyormuşum meğer
Bana sorarsan eğer. “

“Adı ihanet miydi, değildi. Ebru, Nalan olabilirdi. Gelip geçmekte olanlardan herhangi birinin de adı olabilirdi. Hayat yalnızlık gibi temiz mi? Yine martıların kovaladığı şu anda, içinde yol aldığım vapurda farklı bir dil konuşuluyor olabilirdi.”

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home