İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Cumartesi, Kasım 10, 2007

Haklıydık Ne Yazık Ki

Anı dolduran yalnızlık hissi olmamalı. Hoş bir bayandı, adımlarını yanı başımda durduranın bir tercih olup olmadığını bilemeyecektim. Sessizlik adına çekilmişlerin. Bir köpeğin havlamasının beni iskeleye taşıyışı an. Bugün mavinin içinde bulutlar karamsar değil. Hava kapalı da olsa aydınlık. Birkaç defa sekiz yirmi beş vapuruna binmiştim. Çayları dağıtan Abdullah Abi’nin görünmüyorsun deyişinde değer verilmiş olmanın armağanı vardı. Birbirimizden beklentimiz var mıydı, rastlaşmaların alıştırdığı birer gülümseyiş miydik sadece? Bir çay daha almak için içeri girdim. Atilla Abi nerdesin ya diye duygularını doldurdu güçlü sesine. Ben yazıyordum da içimdeydim konuşmalarımda. Hava soğuktu, çay içiliyordu hele gönüllerden de sunuluyorsa. Yaşamla ısıtıyordum içimi. Kalp kırıklıklarını onarıyordu deniz. Hep o şarkıyı mırıldanıyordu dalga, yaşamak güzeldi. Bir ömür kapışmıştık martılarla. Kıyımız vardı yaşanmışa, uzanıyorduk göğe kaçan yaşanacaklara. Varmak üzereydik yine. Perşembeler de dönüyordu.

Duymayı öğrenmeden seni kırdımsa, benim hatam, benim çabam. Ne varsa bir özre kalan, öğrenilen. Kendimle tanışmalarım kayıplar veriyor kazandıklarında.

O içimin yalnız sesi.

Martılar mı, ömür mü geçiyor? Dün liseden arkadaşlarımla, yine liseden bir arkadaşımın liman içindeki restoranındaydık. Işıklar ve deniz, masada mumun titrek aleviyle sohbeti koyulaştıran kırmızı şarap kadehleriyle yıllanmış içten gülümsemeler ve hayata çıkarılan yenisi kadar güzel eski günler. Eve dönüşüm geç olmuştu. Yüzüme sonbaharın daha da kıymetli güneşi vurmakta. Pencerenin ahşap pervazına koydum çay bardağımı. Sanki kısa boyuyla vapurun camından denize bakmaya çalışıyor merakla. Bugün Cuma. Anımsamalar yansımaz cama. Bir yüz sır vermez suskunluğa. Hem üşümekte olduğumun, hem de dalgaların sesinin farkındaydım. Artık doğum günlerinin anlamı kalmadı. Gökyüzünden vazgeçememiş nice bina tarih oldu aşklarıyla. Bin yıllar bin yıllara kavuştu birbirlerini kaybetmiş zihinlerde. Biz aynı zaman diliminde sarındk ana ama birbirimizi ısıtamadık tercih oyunumuzda. Haklıydık ne yazık ki.