İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazar, Aralık 02, 2007

Bir Öykü Mirası

Ne yazdımsa, ne kaybettimse, ne duydumsa benimle düğümlenen, ellerinde açılmak isteyen. Ne hissetimse deniz, orman, kadın ve martı. Kaçıvermişse sahil, kumsalın serinliği kaldı. Biraz benden bir gece aldı. Zaman gözlerimden beni çaldı. Bir şarkı işittim sessizliğinde. Dans ettim ay ışığıyla. Karanlık gülümseyişimi sakladı. Hoşnuttum rüzgardan. Hoşnuttum köpüklü uzaklardan. Her renk birbirine yakındı. Gölgelerle paylaşıyordu ışık uzayıp gideni. Hepimiz yaşıyorduk kaybolanı, kaçırdığı keşif duygusunu. Kovalıyorduk loş boşluğu. Hayal meyal beliriyordu kıyının ufka sokuluşu. Bir kadeh şarapla arkadaşlık etmiş gibi bakıyor olduğumu anlamış mıydı yıldızlar? Bir kız çocuğu sana babası olduğunu hatırlatacak mı? Sana kendi öykülerini okuyacak mı? Ona sevinçler miras bırakabilecek misin? Ona sınırlarını gösterebilecek misin? Anlaşılamadığı duygusunda onu kucaklayabilecek misin? Babası olduğun için seni asla terk etmeyecek oluşunu bilecek misin? Kimseye veremediğin güveni ona verebilecek misin? Bak babanı üzen şarkılar diyebilecek misin? Bir liman teknelerle sohbet ederken, bir kıyı şehrinde, bir kafenin köşesinde sandalyelerden birinde onunla paylaşabilecek misin annesinin gelişini? Düşüncelerimdeyken, birden kapım tıkırdadı babam gelmişti aniden. Elinde makarna poşetleri öğle yemeği yememişsindir sana makarna yapayım dedi. Daha asmadın mı çamaşırları, ben asayım deyişinde oğlum biraz disiplinli ol, sorumluluklarını bil uyarısı vardı. Ben asarım muhabbetimizde düşündüm yazdıklarımı. Ben nasıl bir baba olurdum? Benim babamın aklı benimkisi kadar karışık değildi. Elbet onun da vardı kendi hikayeleri, kendi sorunları. Geçim derdi olan bir babaydı. Ben geçimi dert edinecek miydim? Sadece kendimi yalnız bırakmıyordum ki. Sen babanın şarkıları olduğunu bilecek misin? Sana anlatacak mıyım? Sana ders verecek miyim, yoksa sen dersini hayattan mı alacaksın? Seni korumak isteyişime seni kurban etmeden öğrenebilecek miyim iyi bir baba olmayı? Seni sana teslim etmeyi başarabilecek miyim? Gözlerime dönüşünü bekleyişlerde bir gülümsemen olacak mı beni yaşlandıran? Bir suskunluğun olacak mı bana içten sarılan? Aile olmanın kıymetini bilen yalnızlardan babam diyebilecek mi birlikteliğin? Bir adımıma deniz sokuldu, bir adımıma sokak, bir adımıma düşler. Gecelerini arayan gündüzler tüm hayal edişler. Sevgim seni kaybettirmemeli. Kendi ritmin olabilmeli. Bir çiçek gibi dalında yaşatabilmeliyim seni. Annemi kaybettikten sonra babamın varlığına alıştım. Yaşlanışında korkularımdan uzağım. Kayıplara tanıklık etmiş bir baba senin kaygıların olmasın. Sen de benim babamın gözlerinde yaşadığım sevgiyi benim gözlerimde yaşayacaksın. Sadece adın olmayacak ki sevgi mirasım. Ölüm kadar yakın yaşam. Bir tek biz değiliz aldanan, her şey zaman.