Bir Gün Uğrarsan
Gündüzünde martı olan bir kadın sevişiyordu, gündüzünde martı olan bir adam yalnızdı. Gündüzünde martı olan yaşlı bir amca torunlarıyla oynayışında gülümsüyordu. Gündüzünde martı olan bir şehir vedalaşıyordu dönüşünü beklediği uçaklarla. Gece akşamla sabahın arasında pencerelerdeydi. Gündüzünde martı olan çocuklar vardı bir odadan diğerine geçen. Nasiplenirdi hayal eden hikayelerden. Sende de nasibim vardı gizliden, Beni gülümseten bir çiçek gibiydin. Sığdıramazdım seni en güzel renklere. Senin gündüzünde martı yoktu ki. Bak neler yazıyor gündüzünde martı olanın elleri. Bak bu gündüzünde martı olan bir gözlerini kapayışın serüveni. Hep maviyi sever kanatlarını açışı. Hep kıyılarındır alçalışı. Güneşe naz eder havalanışı. Bir gün de gündüzünde martı olan gülümsemelerin sofrasındayız. Çatal bıçak seslerinde servis ediliyor an. Herkes nefes alışlarında durduruyor yaşamın içe çekilişini. Alıp da vermesini öğretiyor hayat. Nefesin armağan. Nefesin sen. Hadi sen de nefeslen. Bir gün uğrarsan gündüzünde martı olanların bakışlarına, dur biraz dinlen. Senin saçlarında akşam olduğunda seni özlemişsem yokluğunda, martılar kadar özgürsün sevilişinde, sevişişinde.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home