İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazar, Mart 30, 2008

Koridoru Geçmiş Kapılar

Pencereme denizden selam getiren bir kuşun bakışlarımı sürükleyişinde, güzel bir kahvaltının sakinleştirdiği düşüncelerimle huzurluyum. Apartmanların izin verdiği bir aralıktan sokuluyoruz suyun kıpırtısına. Cadde kenarındaki bir sokak lambası da izliyor gelip geçeni. Yalnız değil denize ve bu şehre olan hayranlığında. Ağaçlar da boynunu uzatmış manzaraya. Daha iyi görebilmek için sevmek, daha iyi anlayabilmek için suskunlaşmak. Penceremde bir çatı, küçük bir çocukça çizilmişçesine şirin bir eve ait olmanın mutluluğunda yaşıyor. Beyaz cumbası bahçesindeki ağaçla konuşuyor dostluğu. Dalları bu güzel gökyüzüne sarılmış bir ağaç, bulutlarla da arkadaş. Penceremden arabalar geçiyor. Francis Cabrel’in şarkısından bir martı süzülüyor. Fulya’nın evinde duvarlar insanı hapsetmiyor. Bir yerim varsa bu koltukta, karşımdaki koltuğa yerleşmiş boşlukta duran küçük kırmızı yastık kadar anlayışlı zaman. Detayı toparlayamaz gözlerin. Beni toparlayamaz elimi tutuşun. Aldırmalı mıyız? Anın hakimi bir martı kanatlarını açmış İzmir’le dans ediyor. Keyif veren bir pencere, umut veren bir ufuk çizgisi. Mustafa Abi karşı kaldırımda. Tanıdık bir Cumartesi. Bir sehpa uçurum olmuş ayaklarını sarkıtmış oyuncak bir kıza. Kucağında ayıcığını seviyor. Ardında mumlar gece ve gündüz gibi kıpırdamamış sanki. Zaman durmuş o akmış. Gözyaşlarını silmiş geçen boşluk. Koridoru geçmiş kapılar. Koridoru geçmiş bir kız. Dokunmak yetmiş yalnızlığına. İki gözlük, iki bisiklet, bir sokak kapısı.

29-03-2008

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home