İşlenebilecek En Güzel Günaha

Duygularında kaybolmuş bir adamın ebedi adresi kadınlardır. Kelimelerimin buluşma noktası güzel kadınlara. Ölüm sözü ayırana dek. Sanırım gerçeğini şaşırmış ender insanlardan birisiyim. Kolay değil narin bir ihtimali sevmek. Gözler yaşamak demek.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İzmir, Türkiye

I like dabbling in English. Words welcome people in me.

Pazar, Nisan 02, 2006

Babalar Günü

Paylaşmayı seven bir insan olarak, daha da yaklaşmak için attığım her adımımı, yorucu bir kovalayışa dönüştüren kızların peşinde kendime sormakta olduğum sorular, kendimle geçirilen yalnızlık rüyalarını hiç aralamamış olan dokunuşlar, alıp da nereye götürüyor beni? Belki de bir oyunun ardı yok. İçinde buluşulan anlar; daha fazlası olmayan bir deniz; günbatımı tebessümlerinde güneşin insana huzur veren, dönüşü içinde müjdeli gidişi; özlemi duyulan bir uzanış zamana, dünya kendince dönerken, benimle, tek başına kalışlarda.
Ritimlerin ardında ne var, Akdeniz mi? Bir hayranlığa kaç ruh yakalandı acaba sularında. Kumsaldaki bir ayak izi gibi, çaresizce tutunmaya çalışan, yitip gidende, bir dansı unutmamak için tüm gücüyle, boşuna direnen, akşam güneşinin tenini okşamasıyla umutlanıp, bir çılgınlığa nefes nefese koşan, dalgalara inat, silinene aldırmaksızın rüzgarla sarhoş olan, delicesine kollarını göğe açan, yağdırdığı kuşlarına gözlerinde çarpan yansıyan, bir avuç suyun ıslatışının parmaklarının arasından akıp gidişinde, serinliğinin o andaki denizden kopuşunda, ben yaşıyorum diyen, tüyleri diken diken olurken, bir daha ben yaşıyorum diye kendini inandırmak istercesine tekrarlayan, ansızın bir diz çöküşünde dünyasının döndüğünü anlayan, kendini mütevazı bir şekilde akışın merkezine koyan, kendine sokulanda, mavide, beyazın dalgaları sevişinde, gitarın anlatmak istediklerinde, bir tatta, aslalarda, belkilerde, insan oluşta, kendine dönüşlerde hep adımları yaşayan, başını kaldırıp da bir bakışta, bir elin uzanıp da yüzüne dokunuşunun eksikliğini hisseden, Gipsy Kings’in yüreklendiren parçalarında bu toprakların tutkulu aşkında, yeşili sarınan, rengarenk taşları takip edip denize giren Kalamaki’de sürekli arasa da, belki daha da fazlası yok, sadece bir teşekkür ve biraz da yalnızlık galiba diyen bir yürek atışı var Babalar Günü’nde Cumartesi kelimelerini toplayan.
Dün Sahilevleri’nde Deniz Komutanlığı’nda sanki başka bir dünyada idim, bir başka İzmir’de. Ege sevildiğini hissediyordu, onu yalnız bırakmayanların pervane oluşlarında. Martılar da çıkıp gelmişti serinliğe. Bir günbatımı kadar yakındık hayata. Rüzgarın şiddetinde uyandık, kendimize geldik,sarsıldık, yaşıyoruz dedik minnetle, bir bardak biranın kokusunda, serinliğinde, bir dostun içtenliğinde, gülümsemesinde. Belki de bir oyunun ardı yok. Nasıl olsa çağrılacağız, dönüşü olmayan bir günbatımında. Müzikler ruhumu dolduruyor. Yol alıyoruz yelkenler fora, Akdeniz’de.
Babam öyle diyor ! Babanızı unutmayın, ama Gipsy Kings’in bir albümünü de hediye etmek zorunda değilsiniz. İçten bir sarılışta babanızı Akdeniz’e götürebilirsiniz, kendi müziğinizde. Bir seslenişe sarılmış hatırlayışta geçmişi geleceğe taşıyan bir rüzgar olabilirsiniz.

Sevgiler,

12/06/2005


0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home