Portrelerden Kaçışlar Adını Sordu
Anahtarını çıkardın, kapıyı açışında seni karşılayan sessizliğin ışığını açtın. Ayakkabılarının içinden çıkan sen değil miydin? Adının Ferit Başkaya olduğunu sanıyordun. Herkese de öyle olduğunu söylemiştin, seni adında bulabilsinler diye. Gece topluyordun şehirlerden. Güzel kadınlarla paylaşmak istemiştin sana emanet edilen adını. Koridor seni bilgisayarının başına taşıdı. Bu gerçek miydi, yoksa tekrarın anımsanması mı? Dün gibiydi bugün. Seni bulamasınlar diye sevdiğin parçaların seni saklayışına bıraktın gözlerini kapayışını. İçin tekrarı bozarcasına sürüklüyordu duygularını. Melodi seni harmanlarken zengindi. Aşina olduğun her şeyden seni uzaklaştırmak istiyordu. Terliklerinin içinde sadece kaybolmak istemen yeterliydi. Yorganını araladın, çarşafın yalnızlık kokuyordu. Yastığına yasladın düşlerini, adın uyanacak mı bilmiyordun. Yakındığın tekrar seni terk edebilirdi. Erkek kadının, kadın da erkeğin kaçışı ya da insan. Ben bir kadını sever gibi okşuyorum kelimelerimi. Yalnızlığımın anahtarı sende. Gir içeri, bu tekrar seninmiş gibi. Adının ne olduğunu sanıyorsan san, kendini bulduğun zaman gel. Vardığın doğru adresmiş gibi yaşıyorsan, yalnızlığıma istediğin gibi seslen.
11/03/2007
İzmir
11/03/2007
İzmir
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home